| Anlaşılan sadece grev yüzünden biraz nakit akışı sorunu var. | Open Subtitles | يبدو أنه يعاني فقط من مشكل في السيولة بسبب الإضراب |
| İnanıyorum ki yetkililer, bu nihai güçle ve yıldırıcı grev taktikleriyle tanışmak isteyecek. | Open Subtitles | أظن ان السلطات يجب ان تتعامل مع هكذا تصعيد لتكتيكات الإضراب بالقوة الحازمة |
| grev kırıcılık yaptıkları zaman, beş alamayacaklar. | Open Subtitles | ولكن في اللحظة التي ينتهى بها الإضراب لن تحصل على أي خمسة |
| Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi? | Open Subtitles | إذا تم إنهاء هذا الإضراب هل تعتقد أنهم سيدفعون هذا المبلغ؟ |
| Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi? | Open Subtitles | إذا تم إنهاء هذا الإضراب هل تعتقد أنهم سيدفعون هذا المبلغ؟ |
| Zotkin'le, bu kahrolası greve şehir paramparça olmadan son verebilirim. | Open Subtitles | بمساعدة زوتكين,يمكنني إنهاء هذا الإضراب اللعين قبل أن تنهار مدينتنا |
| grevin arkasındaki neden bu Tüm Cezayir'lileri harekete geçirmek gücümüzü saptamak. | Open Subtitles | هذا هو هدفنا من الإضراب الكبير يجب تجنيد كل الجزائريين لنزن قوتنا |
| grev kırıcılık yaptıkları zaman, beş alamayacaklar. | Open Subtitles | ولكن في اللحظة التي ينتهى بها الإضراب لن تحصل على أي خمسة |
| grev sona mı erdi? | Open Subtitles | المداخن يخرج منها الدخان هل انتهى الإضراب ؟ |
| grev varken işe giden köpekler. | Open Subtitles | إنهم الكلاب التى تذهب للعمل بينما الإضراب مستمر |
| grev eyleminin 58. gününde Parisli avukatlar görevlerine döndü. | Open Subtitles | بعد 58 يوم من الإضراب عن العمل، عاد محامون باريس إلى العمل اليوم. |
| Söylesene, bu grev meselesini kimin kazanacağından sana ne? | Open Subtitles | ماذا سوف تفعل بخصوص من يفوز فى الإضراب ؟ |
| Sendika dün grev oylaması yaptı, bilesin. | Open Subtitles | يعتقد الإتحاد بأنك يجب ان تعرف بأننا صوتنا لصالح الإضراب الليلة الماضية |
| Sendika, dün gece, grev için karar aldı. | Open Subtitles | يعتقد الإتحاد بأنك يجب ان تعرف بأننا صوتنا لصالح الإضراب الليلة الماضية |
| FLN'in ilan ettiği grevi destekleyin. | Open Subtitles | ادعموا الإضراب الذي نادت به جبهة التحرير |
| Geri çekilmek için İtalyanlara ihtiyacımız yok, grevi kazanamıyoruz. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك إيطاليين لوقف هذا، فلن نربح الإضراب. |
| Su borusu grevi bir güç savaşına dönüştü. | Open Subtitles | الإضراب من أجل ماسورة المياه أصبح كفاحاً من أجل القوة |
| Temizlik işçileri yine mi greve gitti? | Open Subtitles | طاقم الصرف الصحي الإضراب عن مرة أخرى أم ماذا؟ |
| Bir grevin BM'yi ikna etmesi makul. | Open Subtitles | كلامهم معقول، قد يقنع الإضراب الأمم المتحدة |
| Hayır, genç öğretmenlerden çoğunun grevden haberi bile yok. | Open Subtitles | كل، إن غالبية المعلمين الشباب لا يعلمون أى شىء بشأن ذلك الإضراب. |
| Az önce Beyaz Saray'la konuştum ve 15 dakika içerisinde Başkan, krizin bittiğini ilan edecek. | Open Subtitles | أوه، أنا للتو أغلقت الاتصال بالبيت الأبيضِ وفي خمسة عشر دقيقةِ الرئيس سَيُعلنُ أن الإضراب انتهى |
| Uluslararası trenler de mi grevde? | Open Subtitles | هل الإضراب ينطبق أيضاً على القطارات الدولية ؟ |
| Hayır, benim grevle bir sorunum yok. Ben yayılmasından korkuyorum. | Open Subtitles | لا,ليس لدي مشكلة مع الإضراب أخشى إنتشاره |
| 9 Nisan genel grevinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından buna hiç şüphe kalmamıştı. | Open Subtitles | بعد فشل الإضراب العام في الرابع من نيسان لم يعد هناك أي شكوك |
| Açlık grevinde beslenmeye erken başlarsak sağlık riskleri azalır. | Open Subtitles | ثمّة بعض المخاطر الصحية على المريض -لو بدأنا إطعامها في وقت مبكّر خلال الإضراب عن الطعام. - مهلا، توقفوا |