| - Ziyaret saatleri neredeyse bitti. - Bir dakika sonra çıkıyorum. | Open Subtitles | ـ لقد أوشك ميعاد الزياره على الإنتهاء ـ سأنتهى خلال دقيقه |
| Harika gidiyorsun. Bu biraz zaman alıyor biliyorum, ama neredeyse bitti. | Open Subtitles | أنتِ تبلين حسناً, أعلم أنه يأخذ وقتاً لكننا أوشكنا على الإنتهاء. |
| Hey, Cruzito, bitmek üzere mi, adamım? Elbiselerimi dikmeni istiyorum. | Open Subtitles | كريزيتو, لقد قاربت على الإنتهاء أريدك أن تضع لي وشما على مؤخرتي |
| Nerdeyse bitmek üzere. Babamın yüzünü görmek istiyorum.Ve annemim... | Open Subtitles | الأمر على وشك الإنتهاء , أريد .رؤيةوجهوالدي,ووجهوالدتي. |
| Beyin fonksiyonlarını bastırmak amacıyla bitirmek kaydıyla uyku hapı verdiler. | Open Subtitles | إذن لإزالة وضائف الدماغ حقنوا له حامض مسكن لغاية الإنتهاء |
| En son buraya geldiğimde, şarkımın yakında sona ereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | آخر مره كنت هنا أخبرتني أني أغنيتي قاربت على الإنتهاء |
| Bu da ödevinizi bitirdikten sonra olacak. | Open Subtitles | وهذا سيكون بعد الإنتهاء من واجباتكما المنزلية. |
| Tabiî ki üzgün. Evliliği bitti. | Open Subtitles | أجل ، إنه مكتئب أعنى ، زواجه يوشك على الإنتهاء |
| İyi görünüyordun. - Eğitimin artık bitti mi, Çavuş? | Open Subtitles | لقد أوشكت على الإنتهاء من تدريبك هنا أليس كذلك أيها الرقيب؟ |
| Savaş neredeyse bitti. Kendini tehlikeye atmana gerek yok. | Open Subtitles | أوشكت الحرب على الإنتهاء لا نحتاج لك لتأكيد خسارتنا |
| İmkansız görev neredeyse bitmek üzereydi. | Open Subtitles | المهمّـــــة المستحـيلة أوشكت على الإنتهاء |
| -Neyse ki bitmek üzere. -Allah'tan. | Open Subtitles | ــ أمرٌ حميد أن هذا الوضع قد شارف على الإنتهاء ــ مرحى |
| Göreviniz neredeyse bitmek üzere. Firavunu hayal kırıklığına uğratmayın! | Open Subtitles | مهمتكم شارفت على الإنتهاء لا تخذلوا الفرعون الآن |
| Buna evimde yer yok, ama başladığımı bitirmek zorundaydım. | TED | ليس لدي غرفة لهذا في بيتي، لكن ينبغي علي الإنتهاء مما بدأته. |
| Aynı anda bir maratonu bitirmek, bir hücre hapsini tamamlamak ve bir de Oscar ödülü kazanmak gibiydi. | TED | لقد كانت تبدو مثل الإنتهاء من الماراثون و الخروج من الحبس الإنفرادى و الفوز بالأوسكار فى آن واحد |
| Sütünü bitirmek hariç bir çok yeteneği var. Bakabilir miyim? | Open Subtitles | إن لديه مواهب كثيرة ، لكن ليس فى الإنتهاء من تناول الحليب |
| Ve onların benzin almalarındaki küçük artışa bakarak ekonomik durgunluğun sona ereceğini görebiliriz. | TED | و نرى وميض في شراء سائقي الشاحنات للوقود و نعلم أن الكساد أوشك على الإنتهاء |
| Ayrıca bir İç Savaş hemşiresi gibi giyinirim Ve bitirdikten sonra da çantanı eşelerim | Open Subtitles | بالإضافة يجب أن أرتدي ملابس مثل الممرضة في الحرب الأهلية ومن ثم عند الإنتهاء سآخذ محفظة نقودك |
| bitirdim sayılır, Tanrıya şükür. | Open Subtitles | لقد إنتهيت الان, الحمد لله أو قاربت على الإنتهاء |
| Fakat yavrular, yavruluklarını yapacak ve öğlen uykusu yakında bitecek. | Open Subtitles | لكن الجراء هي الجراء حيث وقت استراحتهم أوشك على الإنتهاء |
| Cameron Sinclair: Bunu daha sonra göstereceğim çünkü zamanım bitiyor. | TED | كاميرون سينكلاير: إذا سأعرض هذا فيما بعد لأني الوقت أشرف على الإنتهاء. |
| Evraklarla işiniz bitince beni hemşire odasında bulabilirsiniz | Open Subtitles | وبعد الإنتهاء من ملء الإستمارات، سأكون بمكتب الممرضات |
| Ev, inşaatı bittikten sonra satıldığı için ev sahibi şüpheli değil. | Open Subtitles | وحيث أن المنزل تم بيعه بعد الإنتهاء منه فالمالك ليس من المشتبه بهم |
| Demek şu saat bittiğinde burada olan... şanslı kız sensin. | Open Subtitles | إذاً فأنتِ الفتاة المحظوظة التي كانت هنا عند الإنتهاء من تصليح الساعة |
| Günaydın Profesör. Bir gündem vardı, bitirebilir miyim? - Elbette. | Open Subtitles | صباح الخير يا استاذ ، لقد كنا نضع جدول الأعمال ، هل يمكننا الإنتهاء منه ؟ |
| İçerde, efendim. Sanırım mahkeme sona ermek üzere. | Open Subtitles | هناك ياسيدى الجلسة أوشكت على الإنتهاء فيما أعتقد |
| Joe, çekimler bitene kadar Margarita dağıtmak yok, anlaştık mı? | Open Subtitles | يا جو، المارغريتا ممنوعة حتى الإنتهاء من التصوير، حسناً؟ حسناً |