"الاتّصال" - Traduction Arabe en Turc

    • iletişim
        
    • ulaşmaya
        
    • arayıp
        
    • aramak
        
    • aramaya
        
    • Telefon
        
    • iletişime
        
    • temasa
        
    • ara
        
    • irtibat
        
    • aramayı
        
    • arıyor
        
    • bağlantı
        
    • arayamazsın
        
    Az önce bir silah sesi duyduk ama iletişim kuramadım. Open Subtitles لقد سمعنا إطلاقاً ناريّاً لكنّني لم أستطع الاتّصال بهم للتأكّد
    Ona birkaç defa ulaşmaya çalıştım ama cevap vermedi. Open Subtitles لقد حاولت الاتّصال به عدّة مرّات و لم يرد
    Onu arayıp çıkalım demeyi çok istedim. Open Subtitles فكّرت عدّة مرّات في الاتّصال به ودعوته للخروج معي.
    Rach, her küçük sorunda onu aramak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك الاتّصال به كلّما كان لديك سؤال صغير، حسناً؟
    Oksijen ! Washington DC 'yi aramaya çalışıyorum ve anlaşılan uzun mesafe için hat alamıyorum. Open Subtitles نعم، أحاول الاتّصال بالعاصمة و لا أستطيع الحصول على خطّ قطريّ
    Arama yapıp parayı geri alabilmem için bana bir Telefon verdiler. Open Subtitles لقد أعطوني هاتفاً لأتمكن من الاتّصال وأحصل على المال.
    Bu yüzden biz de onlarla iletişime geçeceğiz. Open Subtitles لذا سيتوجب علينا الاتّصال بهم.
    Dünya dışı bir ırkla temasa geçtiğimiz ilk gün insanlık için yeni bir devrin başlangıcı olacak. Open Subtitles في اليوم الذي نجري فيه الاتّصال الأوّل مع المخلوق الفضائي هل سيكون فجر لعهد جديد من أجل الإنسانية.
    Sevkıyatı yapan kişiyle bu maddenin tam olarak ne olduğunu öğrenmek için iletişim kurmaya çalışıyoruz. Open Subtitles و ما زلنا نحاولُ الاتّصال بصاحب الشحنة لنحدّد ماهيّتها بالضبط
    Ama ortaya çıkmadığın sürece o insanla iletişim kuramazsın. Open Subtitles لكن ليسَ باستطاعتُكَ الاتّصال بِذلكَ الشخص، إلا أن تظهر في المكان.
    Orada büyüyen koloni kendi ağıyla iletişim içinde değildi de ondan. İletişim kurulana dek bilinci olmayan bir uzantıdan ibaretti. Open Subtitles لأنّ المستعمرة هناك، لم تستطع الاتّصال بالشبكة، و قبل الاتّصال، ليست سوى ملحقٍ طائش.
    Sana ulaşmaya çalışacak olsaydı çoktan yapardı. Tamam mı? Open Subtitles إن كان سيحاول الاتّصال بك، لكان فعل ذلك بحلول الآن، اتّفقنا؟
    Sana ulaşmaya çalışacak olsaydı çoktan yapardı. Tamam mı? Open Subtitles إن كان سيحاول الاتّصال بك، لكان فعل ذلك بحلول الآن، اتّفقنا؟
    Erken yatıyorum, evet, ama yine de bu kadar önemli bir şey olunca arayıp uyandırabilirsin. Open Subtitles ،أعلم أني أخلد للنوم مبكّراً و لكن رغم ذلك يمكنك الاتّصال و إيقاظي إذا حدث أمر بهذه الأهمية
    Sizi arayıp akıllıca oynadığınız oyun için tebrik etmek istedim. Open Subtitles لقد كان عليّ الاتّصال بك وتهنئتك على لعبتك التي لُعِبت جيّدًا.
    Kim bu kızı aramak ister? Open Subtitles حسنٌ، ومن عساه لا يعاود الاتّصال بتلكَ الفتاة؟
    Polis bir şey yapmak için çok erken olduğunu söyledi. Ben de kendi başıma hastaneleri aramaya başladım. Open Subtitles قالت الشرطة أنّه من المبكّر جدّاً عمل شيء لذا بدأتُ الاتّصال بالمستشفيات بنفسي
    Biliyor musun, sırf her gün aynı 6 kelimeyi duyabilmek için Bonnie'nin Telefon faturalarını ödedim. Open Subtitles أتعلم أنّي أدفع فاتورة هاتفها ليتسنّى لي الاتّصال برقمها وسماع الـ6 كلمات عينهم يوميًّا؟
    Bir de güvende olursunuz demişlerdi. Leol-sama ile de iletişime geçemiyorum. Open Subtitles تبًّا، قالوا أنّنا سنكون بأمان هنا، ولا يمكنني الاتّصال بسيّدي (ليول).
    İki saat oldu ve benimle şimdiye temasa geçmesi gerekti. Open Subtitles مرّت ساعتان، وحرى أن تعاود الاتّصال بي بحلول الآن.
    Selam, yine ben. Lütfen ara beni. Open Subtitles مرحبًا، هذه أنا مُجددًا، رجاءً عاود الاتّصال بي.
    Bir kız bulmuşlar. Geçen akşam, polis irtibat memuru bana bu fotoğrafı verdi. Open Subtitles ليلة أمس أعطاني ضابط الاتّصال المخوّل بي هذه الصور.
    - Uzun zamandır seni görmüyordum. - Belki de aramayı kestiğin içindir. Open Subtitles ـ لم أركِ منذ وقت طويل ـ ربّما لأنّك توقّفت عن الاتّصال
    VOIP, bir acil durum genişbant ağını arıyor. Open Subtitles الاتّصال الصّوتي عبر الانترنت جارٍ لشبكة طوارئ.
    En çok sevdiği kişi sendin. Eğer onunla bağlantı kurmamda bana yardım edecek birisi varsa o da sensin. Open Subtitles إنّكَ أكثر مَن أحبّته، و إذا ثمّة أحدٌ بوسعه الاتّصال بها، فهو أنتَ.
    Rach, insanları sabahın üçünde arayamazsın. Open Subtitles رايتش، لا يمكنك الاتّصال بالناس الساعة الثالثة فجراً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus