| Peki ya kötüye kullanım iddiaları, doktor? | Open Subtitles | وماذا عن الادعاءات بسوء الممارسة دكتور ؟ |
| Meslektaşımın çirkin iddiaları doğrultusunda ben de erteleme talebimi yineliyorum. | Open Subtitles | صديقي المتعلم أتى بهذه الادعاءات البشعة لتنهي هذه القضية وأنا أكرر طلبي |
| Deneyli ya da deneysiz, bu iddialar etikette beyin resminin hemen yanında çok önemli bir konuma sahip | TED | تجارب او بدون تجارب ، هذه الادعاءات كانت موضوعة بوضح على الديباجة بجانب صورة دماغ |
| Baylar, kurumuma yöneltilmiş tüm suçlama ve söylentileri reddediyorum. | Open Subtitles | يا سادة انا انكر كل هذه الشائعات و الادعاءات حول منظمتى. |
| İddialara cevap vermekten, yayılmaya engel olmak için yeteri kadar uğraşmadı. | Open Subtitles | وردا على الادعاءات التي تنصعلىعدمفعل شيء .. |
| Aslında günümüzde de bilimsel iddiaların pek çoğu bizim için kaderimize razı olmaktan farklı değildir. | TED | على الرغم من ذلك فان الحقيقة ان معظم الادعاءات العلمية هي قفزات ايمانية |
| İntikam almak istediği için bu askere bu suçlamaları yapmasını emretmiş. | Open Subtitles | لقد أمر هذا الجندي لصنع هذه الادعاءات لأنه يريد الانتقام مني |
| Yüksek yoğunluklu metalin bulucusu Bay Lumic, sağlığının bozuk olduğu iddialarını reddetti. | Open Subtitles | السيد لوميك مُخترع المعادن المُشبّعة قام بإنكار الادعاءات التي تناولت حالته الصحية |
| Herkesin iddialarla ilgili yorum yapma şansı olacak. | Open Subtitles | ستسنح للجميع الفرصة في التعليق على هذهِ الادعاءات |
| Uzaylı şakası iddialarına karşın NATO kuvvetlerinin kırmızı alarmda oldukları bildirildi. | Open Subtitles | بغض النظر عن الادعاءات بوجود خدعة، فقد بلغنا أن قوات النيتو في حالة تأهب قصوى |
| Suçlamalarda hiç bir gerçekçilik yoktur. Jiggy Walker'ı tanımıyorum. | Open Subtitles | تِلكَ الادعاءات ليسَت حقيقية أنا لا أعرِف جيغي ووكَر |
| Burada, görevi kötüye kullandığımı kabul etmem karşılığında iftira davasından vazgeçeceğiniz yazıyor. | Open Subtitles | انك تسقطي التهم الادعاءات الكيدية في مقابل اعترافي بجريمة العقوبات |
| Başkan Denkins'in ofisinden bir sözcü iddiaları reddetti. | Open Subtitles | المتحدث بأسم العمدة دينكينز نفي جميع الادعاءات |
| Savcılık olarak iddiaları ispatlayacağını vadetti. | Open Subtitles | محاكم المدعي الذي وعد باثبات العديد من الادعاءات الصحيحة |
| FBI evime gelip bu iddiaları araştırdığında, | Open Subtitles | عندما جاءت المباحث الفيدرالية إلى منزلي .للتحقيق في الادعاءات |
| Eğer bu iddialar doğru ise, alakası var. | Open Subtitles | حسنا اذا كانت الادعاءات صحيحه فأن لها علاقه بالتاكيد |
| Eşim hakkındaki iddialar ortaya çıktıktan 2 gün sonra bir boşanma avukatıyla kısa bir görüşme yaptım. | Open Subtitles | كان عندي إستشارة قصيرة مع محامي طلاق بعد أيام قليلة من هذه الادعاءات التي ظهرت ضد زوجي |
| Kayıtlara geçsin, elbette bu türden iddialar sebebiyle endişeliyim. | Open Subtitles | علي القيد، ومن الواضح أنني أشعر بقلق بالغ إزاء هذه الادعاءات. |
| Bu, skandal meraklısı basın tarafından desteklenen, partizanca bir suçlama ve yeni bir yanlış yönlendirme dizisidir. | Open Subtitles | إنها واحِدَة أُخرى من سلسلَةٍ طويلةٍ من الادعاءات الحزبية المزيفَة التي أُطلِقَت من قِبَلِ صحافةٍ عطشَى للفضائِح |
| Şey, evet, ancak iddialara atıfta bulunuyorum. | Open Subtitles | حسنا، نعم، ولكن أنا أشير إلى هذه الادعاءات |
| Bu iddiaların karşısında durmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن يرشح نفسه ل مثل هذه الادعاءات. |
| - Dava falan yok. suçlamaları doğrulayacak kanıtımız yok. | Open Subtitles | لا توجد قضية ولا برهان يدعم أياً من هذه الادعاءات |
| Az önce gördüğümüz üzere başkan babasının organizasyonla bağlantıları olduğu iddialarını inkar etmedi. | Open Subtitles | ".. وكما رأينا فإن الرئيس لم ينكر تلك الادعاءات" ".بأن |
| İfadesindeki bu iddialarla dalga geçmedin mi? | Open Subtitles | وأنت لم تسخر قط من هذه الادعاءات التي وردت في إفادتها؟ |
| Bay Pennington, kazanın olduğu sabah arabayı dengesiz bir şekilde kullandığınız iddialarına ne cevap vereceksiniz? | Open Subtitles | سيد بينينتون ، ما ردك على الادعاءات التي تقول بأنك كنت تقود بعصبية صباح الحادثة ؟ |
| Suçlamalarda bulunuyorlar. | Open Subtitles | حسناً، بعض الادعاءات... |
| Burada, görevi kötüye kullandığımı kabul etmem karşılığında iftira davasından vazgeçeceğiniz yazıyor. | Open Subtitles | انك تسقطي التهم الادعاءات الكيدية في مقابل اعترافي بجريمة العقوبات |
| Eğer şimdiki suçlamalar doğruysa ve bunları bildiğimizi düşünüyorsa... dışarı çıkmayacaktır. | Open Subtitles | انه يعرف ماذا يحصل للمعتدين على الاطفال هناك ان كانت الادعاءات الجنسية الحالية صحيحة و هو يظن اننا نعرفها |