çayırlar bizim gezegene hakim olmamıza olanak sağladı. | Open Subtitles | تسمح لنا الاراضي العُشبية فيالسيطرةعلىالكوكب. |
Kamboçya'da, Tonle Sap Gölü çevresindeki çayırlar su altında kalıyor ve birkaç küçük hafta için zengin bir toplama alanı haline geliyor. | Open Subtitles | في كمبوديا , الاراضي العُشبية حول بُحيرة تونل ساب فائضة... ولاسابيعقليلة، سيكون هناك حصاد وفير لِجنيه |
Ve çayırları idare etmekteki yeteneğimiz günden güne güçlendi. | Open Subtitles | وقدرتنا على إستخدام الاراضي العُشبية تمضي لتكون أقوى وأقوى. |
Dağları şekillendirerek, ormanları keserek ve yeryüzünü yeniden şekillendirerek insan yapımı çayırları genişlettik. | Open Subtitles | لقد زِدنا حجم هذه الاراضي العُشبية صُنعية البشر... الجبال المنحوتة , الغابات الوحشية ... وأعدنا تصميم سطح كوكبنا. |
Becerimiz ve takım çalışmamız, zekamız ve cesaretimiz çayırlarda her biri işimizi gördü.? | Open Subtitles | كلها نُقِّيت في الاراضي العُشبية. |
Ama çayırlardaki ustalığımız otlardan faydalanmayı öğrendiğimizde büyük bir adım attı. | Open Subtitles | ولكن هيمتنا على الاراضي العُشبية تأخذ طفرة كبيرة الى الامام عِندما ندرك كيف نستثمر العشب نفسه. |
çayırlar olmadan, | Open Subtitles | بدون الاراضي العُشبية |
Bu, insanların hayvancılık konusundaki bütün ustalığı, çayırlardaki nihai hünerlerimiz. | Open Subtitles | هذههيالسيادةالمُطلقةللانسانعلىالبهيمة، مهارتنا المطلقة في الاراضي العُشبية. |