| Soğuk yaklaşma, istihbarat işinde uzak durmanız gereken bir şeydir. | Open Subtitles | الاسلوب البارد , هو شئ تحاول تَجنبه فى عمل الاستخبارات. | 
| Yani istihbarat bile yanılıyorsa ona başka bir ad takmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | أعني، إذا كانت الاستخبارات خاطئة ألا ينبغي أن نطلق عليها شيء أخر؟ | 
| - Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle. | Open Subtitles | شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به | 
| - CIA'in en değerli varlıkları Los Angeles'taki bir yeraltı mahzeninde tutuluyor. | Open Subtitles | معدات الاستخبارات الأغلى ثمنا محفوظة في مدفن أرضي في مؤسسة بلوس أنجلوس | 
| CIA bilgisayarlarından uzak duracaktım, sen de beni rahat bırakacaktın. | Open Subtitles | انا ابقى بعيداً عن حواسيب وكالة الاستخبارات وانت تتركينني لوحدي | 
| Deniz istihbaratı yeni yetmeler için çok vakit harcamıyor mu Komutan Slattery? | Open Subtitles | الاستخبارات البحرية لا تنفق الكثير من الوقت على الصبية الصغيرة. الكابتن سلاتري؟ | 
| İstihbarat işindeki en zor eğitimlerden biri nasıl bekleyeceğinizi öğrenmektir. | Open Subtitles | من أصعب المهام في عمل الاستخبارات هي تعلم كيفية الانتظار | 
| Yoksa ben gelmeden önce istihbarat analistleri bunu yapmamış mıydı? | Open Subtitles | ألم يكونوا محللي الاستخبارات يفعلون ذلك قبل وصولي إلى هنا؟ | 
| Dinle! Adamlar bu işten çok sıkıldılar! Her yerde istihbarat ajanları var! | Open Subtitles | انظر، لقد ملوا من هذا، دائرة الاستخبارات لديها عملاء في كل مكان | 
| Ayrıca sizleri Yoldaşlar Doğu Almanya İstihbarat Ajansı'nın bir üyesi olarak dahil ediyorum. | Open Subtitles | و أنا أُشملكم في هذا أيُّها الرفاق الأعضاء في وكالة الاستخبارات الألمانيَّة الشرقيَّة | 
| Ben don N'eğer Ve t Rus istihbarat teslim, ben öldüm. | Open Subtitles | وإذا لم أقم بإيصاله إلى الاستخبارات الروسية، فسأكون في عداد الأموات | 
| Aldığımız istihbarata göre onu Rus Yabancı İstihbarat Servisi öldürmüş. | Open Subtitles | معلومتنا تقول أنه قُتِل من قبل جهاز الاستخبارات الخارجية الروسي | 
| CIA, bombaların gölgesinde kuruldu ve o günden beri operasyonlarını gölgelerin içinde hallediyor. | Open Subtitles | كالة الاستخبارات المركزية إنشاؤها في ظل القنبلة والتشغيل في الظل منذ ذلك الحين. | 
| - CIA için çalışmıştın. Bunu iletebileceğimiz birilerini tanıyorsundur değil mi? | Open Subtitles | عملتِ لصالحِ الاستخبارات المركزيّة لا بدّ أنّك تعرفين أحدهم لتُبلّغيه، صحيح؟ | 
| CIA ile çalışmayı kabul etsem bile seninle bir daha görüşemeyeceğiz. | Open Subtitles | حتى لو وافقت على العمل مع الاستخبارات فلن أكون أتحدث معك | 
| Bir CIA ajanının neden sizi bulmak istediğine dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك ادنى فكرة ، لماذا عميل لدى وكالة الاستخبارات يود ايجادك ؟ | 
| Sanırım, Ulusal Güvenlik ve CIA boğazlarına kadar işin içine battılar ha? | Open Subtitles | أنا أفترض الأمن القومى و الاستخبارات الأمريكيه متعمقان فى هذا الأمر,أليس كذلك؟ | 
| Hiç kimse, Pakistan İstihbaratı bile böyle bir şeyi yapmaz. | Open Subtitles | لا أحد، ولا حتى الاستخبارات الباكستانية قد تفعل شيئا كهذا | 
| Alman ve Amerikan İstihbaratı arasındaki illegal bir anlaşmadan bahsediyor. | Open Subtitles | تصف تسوية غير قانونية تماما بين الاستخبارات الألمانية ونظريتها الأمريكية | 
| Bazıları özel sektördendir ama çoğu eski gizli Servis ajanlarıdır. | Open Subtitles | البعض كان من القطاع الخاص ولكن الآخرين كانو من الاستخبارات | 
| Çin askerî istihbaratından aldığımız bilgiler umut verici değil ve ikimizde bu bilgilerin doğruluktan uzak olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | الثرثرة التي ارتفعت من الاستخبارات العسكرية الصينية ليست مشجّعة و كلانا نعلم أنهم ليسوا بعاجزين | 
| Size 1983 yılında askeri haber alma şefi olan Tümgeneral Albert Stubblebine III'ü tanıtmak isterim. | TED | اسمحوا لي أن أقدم لكم الجنرال ألبرت ستابلباين الثالث، قائد الاستخبارات العسكرية في عام 1983. | 
| Irak'ta, '03'ten '05 yılına kadar istihbaratta çalışmış. | Open Subtitles | عمل في الاستخبارات في العراق من عام 2003 إلى 2005 | 
| Ve ISI. Navaz Serif ile birlikte. | Open Subtitles | و الاستخبارات الباكستانيه وايضا نواز شريف | 
| Victus, başka bir diriliş gerçekleştirmek isteyen gruplar hakkında bilgi topluyor. | Open Subtitles | الفكترس كانو يجمعون الاستخبارات عن مجاميع يتحدثون عن احداث نهضة ثانية | 
| Şimdi dinle. Sen Amerikan istihbaratına bu denli sızan tarihteki tek kişisin. | Open Subtitles | أصغي الآن؛ أنت تمثلين أعظم خرق في الاستخبارات الأمريكية على مرّ التاريخ | 
| Hırsız Milis harekatıydı toplumun istihbaratını dışarı taşıyordu. | Open Subtitles | كانت شبه عملية عسكرية شريرة تم ترتيبها من خارج مجتمع الاستخبارات | 
| - Tüm müttefik istihbaratının kapısı. | Open Subtitles | هذا هو المدخل إلى كل الاستخبارات الحليفة. |