| Dr.Willis bir Amerikalı. Neutron Şirketi'ndeki stratejik bir araştırma ekibinin başı. | Open Subtitles | امريكي , اسمه الدكتور ويليس رئيس البحث الاستراتيجي في شركة نيوترون |
| Dolaylı delillere rağmen, Tesla'nın fikirlerinin ya da planlarının stratejik Savunma Girişimi'nde kullanıldığına doğrudan işaret eden bir kanıt yoktu. | Open Subtitles | على الرغم من الأدلة الظرفية لا يوجد دليل مباشر على أن أفكار أو خطط تيسلا استخدمت في مبادرة الدفاع الاستراتيجي |
| İnsanlar aklın teorisini kullanarak stratejik düşünme miktarında sınırlı gözüküyor. | TED | يبدو أن البشر يقومون بكمية محدودة من التفكير الاستراتيجي بإستخدام نظرية العقل. |
| Görüyorsun ya. Strateji konusunda yetenekli. | Open Subtitles | هل تري, لديه موهبة في التصرف الاستراتيجي |
| - "Siber Strateji uzmanı nedir?" | Open Subtitles | ما هو المخطط الاستراتيجي على الإنترنت؟ |
| Aylar süren stratejik planlama ve tartışmalardan sonra, binlerce kadın, başkent Washington'da bir araya geldi. | TED | بعد شهور من التخطيط الاستراتيجي والجدل، تجمع الآلاف من النساء في واشنطن العاصمة. |
| Yol boyunca stratejik bir yakıt yedekleme ile 23 parsek yolun tamamını gidebilirsin. | TED | مع بعض الوقود الاستراتيجي التخزين المؤقت على طول الطريق، كنت قد تكون قادرة على اجعلها كلها 23 فرسخ نجمي. |
| Ancak 19. yüzyılın sonlarında resmi rekabet oyununun ortaya çıkışı stratejik hesaplamanın, dramatik bir yetenek kazandıracağı görüldü. | TED | ولكن ظهرت المنافسة الرسمية في أواخر القرن الـ 19 بمعنى أن الحساب الاستراتيجي سيكون الورقة الرابحة في النهاية. |
| Üniversiteden çıkar çıkmazda stratejik savunma enstitüsine girmiş. | Open Subtitles | التحق بعد تخرجه بوكالة الدفاع الاستراتيجي |
| Kısa süre sonra, 1983 yılının Mart ayında, Başkan Ronald Reagan stratejik Savunma Girişimi'nin başlatıldığını duyurdu. | Open Subtitles | بعد فترة وجيزة، الرئيس رونالد ريغان أعلن مبادرة الدفاع الاستراتيجي في مارس 1983 |
| Neutron Şirketi'ndeki stratejik bir araştırma ekibinin başı. | Open Subtitles | الطبيب ويلس. رئيس البحث الاستراتيجي في شركة نيوترون. |
| İşçi Partisi, doğru stratejik konum sağlanmadan çekilmek istemiyor. | Open Subtitles | حزب العمل لايريدنا ان ننسحب طالما الهدف الاستراتيجي لم ينجز |
| Kusura bakmayın ama, stratejik petrol rezervlerine musluk takmak zorundayız. | Open Subtitles | مع كل احترامي ، ولكن علينا أن نضع سدادة على احتياطي النفط الاستراتيجي |
| Şimdi bu durum stratejik petrol rezervlerimizi birkaç saatin içinde işe yaramaz hâle getirecek. | Open Subtitles | إن هذا سيقلب الكثير من نفطنا الاستراتيجي إلى غير ذي فائدة خلال ساعات |
| Cumhuriyet, stratejik Umbara Sistemini kontrol altına almak için... ..uzak bir hayalet Nebula'ya bir yıldırım harekatı başlattı. | Open Subtitles | الجمهورية اطلقت ضربة قاصمة شبح نيبيولا المتنقل للسيطر على النظام الاستراتيجي لامبارا |
| İç stratejik planlama için bir tanesini neden kendi bünyemize katmıyoruz? | Open Subtitles | مثل شركتكم لما لا نستحوذ علي واحدة للتخطيط الاستراتيجي الداخلي؟ |
| Bu mallar artık stratejik Bilim Fonu koruması altında. | Open Subtitles | هذه الأصول الآن تحت حماية الاحتياط الاستراتيجي العلمي |
| Ben, stratejik Müdahele Beşinci Ekibi'nden Scott Calloway. | Open Subtitles | هذا هو سكوت فريق التدريب العسكري مع الرد الاستراتيجي فريق خمسة. |
| Beklediğimizden daha erken. Strateji Uzmanı Wang! | Open Subtitles | هذا أقرب ممّا توقعنا أيها الخبير الاستراتيجي (وانغ) |
| Strateji Uzmanı Wang, evrildiklerine dair bizi uyarmıştı. Kimse dinlemedi. | Open Subtitles | (لقد حظّرنا الخبير الاستراتيجي (وانغ من تطوّرهم لكننا لم ننصت إليه |
| Strateji Uzmanı Wang'ın, kara barut stokundan bir tat, bir anlık bakış, biraz çalıntı parça. | Open Subtitles | تصبّرا بالنظر إلى بعض حبيبات البارود المسروقة من مستودع الخبير الاستراتيجي (وانغ) |