| Efendilik bağını kırmana yardım ettim. Gerçek hikayeni bana anlatmalıydın. | Open Subtitles | ساعدتكَ في كسر رابطة الاستسياد كان بوسعكَ إخباري قصّتكَ الحقيقيّة |
| Efendilik bağı ile etki altında olmanın arasındaki fark nedir? | Open Subtitles | ما الفرق، بين الاستسياد والاستحواز الذهنيّ؟ |
| Düşündüm ki o zorlamaya direnebiliyorsa belki Efendilik bağına direnmeyi bana öğretebilir. | Open Subtitles | حسبتُ أنّه طالما يقدر على مقاومة الاستحواز الذهنيّ، فربّما يعلمي مقاومة رابطة الاستسياد. |
| Ne zamandan beri Efendilik bağı ameleliğe eşit oluyor? | Open Subtitles | مُنذ متى ورابطة الاستسياد تطلّب تصرّفكَ مثل عبد؟ |
| Efendilik bağını koparmak için kendini dönüşmeye zorlamalısın. | Open Subtitles | لكسر رابطة الاستسياد عليكَ أن تُرغم نفسكَ على التحوُّل |
| Ne zamandan beri Efendilik bağı ameleliğe eşit oluyor? | Open Subtitles | مُنذ متى ورابطة الاستسياد تطلّب تصرّفكَ مثل عبد؟ |
| Hazır olmanı sağlayabilirim. Efendilik bağını çalıştırabilirim. | Open Subtitles | بوسعي أن أحملكِ على هذا، بمساعدة رابطة الاستسياد. |
| Eminim bunun içinde Efendilik bağını suçluyorsundur. Evet. | Open Subtitles | لكنّكَ تحمّل رابطة الاستسياد اللوم على ذلك أيضًا |
| Her ne kadar bu Efendilik bağı olayından nefret etsem de acısını senden çıkarmamalıydım. Gerçekten senin suçun değil. | Open Subtitles | رغم مقتي لرابطة الاستسياد تلكَ فلن ألومكَ عليها، فذلك ليس ذنبكَ |
| Efendilik bağının tek çözümü budur. | Open Subtitles | تلكَ هي الطريقة الوحيدة لكسر رابطة الاستسياد |
| Ve nedeninin Efendilik bağı olduğunu söyleyebilirsin aslında belki, belki de öyle. | Open Subtitles | لكَ أن تقول أنّها رابطة الاستسياد هي يكون ذلك بتأثيرها |
| Başka seçeneğin yoktu biliyorum. Efendilik bağı falan olunca. | Open Subtitles | انظري، أنا آسف، أعلم أنّكِ لم تكوني مُخيَّرة، رابطة الاستسياد وما إلى ذلك |
| Hadi ama. Bir sırrın olmalı. Sadece Efendilik bağı olamaz. | Open Subtitles | بحقّكَ، لا بد أن ثمّة سرّ، لا يمكن أنّها رابطة الاستسياد فقط، فما السرّ؟ |
| Bence sen vampirlikten çıktığın anda sana gelen tüm kan bağın kopacak ve Efendilik bağın tamamen yok olacak. | Open Subtitles | أظنّكَ حالما تعود إنسانًا فإنّ كلّ صلة الدم بكَ ستزول وكذلك ستزول رابطة الاستسياد |
| En kötü ihtimal insanlığını geri açması için... - ...Efendilik bağını kullanırım. | Open Subtitles | في أسوأ الأحوال، سأستخدم رابطة الاستسياد وأخبرها بإيقاظ إنسانيّتها |
| Efendilik bağı onun beni dinlemesini sağlamalıydı. | Open Subtitles | رابطة الاستسياد يجب أن تجعلها تطيع ما أملي |
| Evet, ben de onu diyorum. Efendilik bağı işe yaramıyor. | Open Subtitles | أجل، هذا ما أعنيه رابطة الاستسياد لا تعمل |
| Efendilik bağını kullanarak onu her şeyin yolunda olduğunu söyleyemez mi? | Open Subtitles | ليستخدم رابطة الاستسياد لإخبارها بأنّ كلّ شيء على ما يرام؟ |
| İyi olduğunda, Efendilik bağını kullanarak onu geri getireceğim. | Open Subtitles | وحين تكون مستعدة، فسأستخدم رابطة الاستسياد لإعادة إنسانيّتها |
| Yani seninkisi sadece muhtemelen Efendilik bağının sonucu olan tek gecelik bir ilişki. | Open Subtitles | أما أنت، فلم تجمعك بها إلّا معاشرة عابرة لعلّها كانت نتيجة الاستسياد |