Biraz önce uçup giden şu hayali gösteri gibi dumanı bile kalmayacak ardında. | Open Subtitles | و هكذا في هذا الاستعراض المشؤوم يغيب الواهمون و لا يتركون وراءهم شيئاً |
Huyu suyu belirsiz, koca ağızlı bir pitonla gösteri yapardı. | Open Subtitles | الاستعراض مع ثعبان ضخم بالتأكيد غير مريح لأنه يمتلك فك كبير |
Eğer bir gösteri yılanın olmasaydı sen onu alır mıydın? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك استعراض للثعابين فهل تريد شراء هذا الاستعراض ؟ |
Hey sen! Benim sirkimdesin, ve bir şov üzerinde çalışırken sessizlik isterim. | Open Subtitles | أنت ، داخل سيركي ، عندما أقوم بإعداد الاستعراض فإنني أريد الهدوء |
Hazır mısın, George? - şov zamanı, bebek. - Tamam. | Open Subtitles | جورج ايها البطل العالمى لقد حان وقت الاستعراض |
Bu yılki Geçit töreninde Amerikan Bayrağı oluşturacak şekilde motorlarımızı süreceğiz. | Open Subtitles | مرحباً , سنمشي على شكل العلم الأمريكي هذه السنة في الاستعراض |
Ben buraya kadar senin iki kişilik gösteri, üçlü salto ve onların saflığı hakkında söylediklerinle geldim. | Open Subtitles | أريدها أن تعرف ما قلته بشأن الاستعراض بشخصين فقط، والثلاثية ، والاستعراض الجيد |
gösteri işi. gösteri işi. İş olmadan, gösteri de olmaz.. | Open Subtitles | انها عمل الاستعراض عمل الاستعراض, عمل الاستعراض |
Bu gösteri işi. gösteri işi. gösteri işi. | Open Subtitles | انها عمل الاستعراض عمل الاستعراض, عمل الاستعراض |
Haydi kızlar! Sutyenler fora! gösteri zamanı geldi! | Open Subtitles | حسناً أيتها الفتيات، اخلعن قمصانكن ، وقت الاستعراض |
Yani sanırım bölgesel yarışmalarda gösteri kısmına böyle bir şeyler ekleyebiliriz. | Open Subtitles | اعتقد بأمكاننا ان ندخلها فى الاستعراض الرسمى فى مسابقه المناطق |
Planlanmışlar. Her kim yapıyorsa gösteri yapıyor. | Open Subtitles | إنها متعمدة ، من يقوم بهذا الجرائم يحب الاستعراض |
Sanıyordum ki gösteri dünyası gerçek dünyadan daha geç başlar. | Open Subtitles | أظن بأني فكرت بأن عمل الاستعراض يبدأ متأخر عن العالم الحقيقي |
Haber programı ile şov programını ayırt edebiliyor musun? | Open Subtitles | لا تستطيع حتى التمييز بين برامج الاستعراض والبرامج الاخبارية؟ |
şov dünyası, gerçek dünyadan daha geç başlıyor sanıyordum. | Open Subtitles | أظن بأني فكرت بأن عمل الاستعراض يبدأ متأخر عن العالم الحقيقي |
Çiftleşecek boğalarımızın reklamını yapmak için şov mükemmel bir fırsattır. | Open Subtitles | الاستعراض طريقة ممتازة للترويج عن مني ثورنا |
Birçok kişinin Macy'nin Şükran Günü Geçit töreni hakkında bilgisi yoktur. | Open Subtitles | الذي لا يعرفه معظم الناس عن يوم الاستعراض العسكري لعيد الشكر |
Muhtemelen sadece gösteriş yapmak için, yeni bir gemi ya ondan. | Open Subtitles | ربما يرغبون فى الاستعراض... انتى تعرفى, انها سفينة جديدة وكل ذلك. |
Rahway Lisesi, silahsız yarışma. Emredersiniz komutanım! Rahway Lisesi Talim Ekibi. | Open Subtitles | مدرسه راهواى الثانويه الاستعراض بدون اسلحه اتوقع منكم اكثر من ذلك المره القادمه |
tören bütün şehir trafiğinin içine etmiş. | Open Subtitles | أزمة سير بالمدينة كلها تعقدت بسبب الاستعراض. |
Dinle, bu akşam ki gösteriye gitme baba. | Open Subtitles | استمع، لا تذهب إلى الاستعراض الليلة، يا أبي. |
Şovmenlik, George... | Open Subtitles | الاستعراض يا جورج. |
Bu Gösterişli törenin ardından toprağı dağıtan domuzların da yardımıyla arta kalan yiyecekleri araştırmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | بعد الاستعراض يبدأون بالعلف ساعدتهم الخنازير الذي يفرّق التربة. |