| Senin gibi büyük, güçlü bir adam Kendi başının çaresine bakabilir ha. | Open Subtitles | رجل ضخم قوي مثلك سيكون بإمكانك الاعتناء بنفسك |
| Kendi başının çaresine bakabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكنك الاعتناء بنفسك. سأكون بالخارج. |
| Ne olursa olsun Kendi başının çaresine bakmalısın. Tamam mı? | Open Subtitles | أياً كان الأمر، عليك الاعتناء بنفسك دائماً، اتفقنا ؟ |
| Baba, artık kendine bakmayı öğrenmek zorundasın. | Open Subtitles | هل تعلم يا أبى؟ عليك منذ الان أن تتعود علي الاعتناء بنفسك |
| kendine bakmayı reddedersen sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | ان كنت ترفضين الاعتناء بنفسك,لا يمكنني ان اساعدك |
| Senin işin kendine dikkat etmek ve gücün yettiği sürece sürebileceğin en iyi hayatı sürmek. | Open Subtitles | طبيعة عملك تسنح لك الاعتناء بنفسك أن تحاول أن تعيش حياة سعيدة ما دمت بقدر ما تستطيع |
| Bundan böyle kendine dikkat etmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | في النهاية عليك الاعتناء بنفسك |
| Ve Kendi başının çaresine bakabilirsin. | Open Subtitles | و يمكنك الاعتناء بنفسك. |
| Bak, Kendi başının çaresine bakabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف انه يمكنك الاعتناء بنفسك |
| Kendi başının çaresine bakabiliyorsun Jane. | Open Subtitles | استطعت دائماً الاعتناء بنفسك, (جين) |
| Sen kendine bakmayı bıraktığında, sana bakmak gitgide zorlaştı. | Open Subtitles | اصبح من الصعب الاعتناء بك و انت توقفت عن الاعتناء بنفسك |
| kendine dikkat etmek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تحاول الاعتناء بنفسك. |