| Yunan mitolojisinde, denizlerin, fırtınaların depremlerin ve öteki çeşitli doğal felaketlerin tanrısı. | Open Subtitles | فى الاساطير الاغريقية كان اله البحار و العواصف و الزلازل و غيرها من الكوارث الطبيعية |
| Bir Yunan efsanesi gibi, ama bu Afrikalı. | Open Subtitles | انه كالأسطورة الاغريقية, لكنه ليس افريقي. |
| Yunan mitolojisinde bu nehir ölüleri yaşayanlardan ayırır | Open Subtitles | فى الاسطورة الاغريقية.. النهر هو الذى يفصل بين الاحياء و الاموات |
| Çocuklar Grek tünikleri giyiyor. | Open Subtitles | الطفل يلبس الستر الاغريقية. |
| Küçük yeğenim 6 dil bilir. Biri de Eski Yunanca. | Open Subtitles | ابنة اختي الصغرى تعرف ستة لغات بما فيها الاغريقية القديمة |
| Yunan polisi onu yakaladığında bir düzine tarihi eser çalmak üzereymiş. | Open Subtitles | لقد سرقت عدة مواقع تاريخية قبل ان تمسكها الشرطة الاغريقية |
| Burada toplanan siz, Yunan devletlerinin delegeleri Corinth Anlaşması'nda babamı tüm Yunanistan'ın komutanı olarak seçmiş ve ona bağlılık yemini etmiştiniz. | Open Subtitles | -ان مندوبى جميع الولايات مجتمعون هنا -فى معاهدة كورنيث تم انتخاب ابى قائدا لكل البلاد الاغريقية -وتعهدتم بالولاء له |
| Evet, ona Yunan tetradrachm parası ile ilgili olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | نعم, أخبريه انه حول العملات الاغريقية |
| Yunan efsaneleri gibi. | Open Subtitles | انه كالأسطورة الاغريقية. |
| Yunan mitolojisinden. | Open Subtitles | من الاساطير الاغريقية |
| Yunan mitolojisinden. Zeus'un inançlı sesidir, İris. | Open Subtitles | من الاساطير الاغريقية هي كانت صوت الايمان لـ(زيوس) |
| Mycroft'un güvende olduğunu, bir Yunan adasında yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | وهو حي في احد الجزر الاغريقية |
| Evet, Grek V yakalı. | Open Subtitles | نعم وبها الرقبة الاغريقية |
| Seminerden hatırlarsanız, o kelimenin çıkış noktası Yunanca "doğa ruhu"dur. | Open Subtitles | ان كنت تدكر في كلية الاهوتية ان دلك المصطلح نابع من الكلمة الاغريقية التي تعني الروح |
| ve Yunanca bir kelime olan "mimeme"yi seçti, ki bu taklit edilen anlamına geliyor. | TED | أخذ الكلمة الاغريقية mimeme والتي تعني الشيئ المحاكى |