Çok yakında zehirli yılan ...ve karıncaların merhametine kalacağımızdan ...zevk duymalıyız. | Open Subtitles | , مانفعله هذا الا ونحن كُلنا سرور لذا سنكون خلال فترة قصيرة في القداس . يوجد العديد من الافاعي والنمل السام |
İlacı yılan zehirinden yapıyorlar. | Open Subtitles | انهم متشددين في توزيعه كمصل لدغات الافاعي |
Sorun şu ki öldüğü halde yılanlar hala iş başında. | Open Subtitles | المشكلة هي أنّ الافاعي ما تزال حيّة، بينما هو ميّتٌ. |
Bu yılanlar, Hayflick sınırını aştılar. | Open Subtitles | لم تتعدى هذه الافاعي مرحلة التغذي علي الحشائش |
Vaana'nın bütün ailesi yılanları ciddiyetle ele almalı. | Open Subtitles | يجب على كل عائلة فانا أن تأخذ بمجاميع الافاعي. |
Akıncılar resifi tararken, ava katılan yılanların sayısı da artıyor. | Open Subtitles | بينما يُنظّفُ المهاجمون الشعبة المرجانيةَ، أالمزيد من الافاعي تنضم الى الصيدِ. |
Aptal olma, Pepper. Ufacık bir yılandan korkacak değilim. | Open Subtitles | لا تَكُنْ سخيف، فلفل لا اخاف من الافاعي الصغيره |
Evet. Beni korkuttu. yılanlardan korkarım. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لقد أخافني انا اخاف من الافاعي |
Hayır, ama burada sürekli yılan oynatıcılar oluyor. | Open Subtitles | لا، لكن هناك دائما .. . ألعاب الافاعي هذه |
Burma da hiç bulundun mu? yılan zehirli onların viskilerini götürüyorsun ve tüm kadınlar bunu sepet numarasıyla hallediyor. | Open Subtitles | يمزجون الشراب بسم الافاعي , وهناك النساء |
İlk plak işini kaybettiğinde bütün gece apsent içip duygusallaşınca yılan korkundan bahsedip durduğunda kim vardı yanında? | Open Subtitles | من كان بجوارك يشرب المخدرات ويقوم بالحوار الحساس حول خوفنا من الافاعي وعندما فقدت اول وظيفة لك؟ |
Ayrıca bölgedeki yılan bakımı malzemelerini bir araştırsana. | Open Subtitles | هل يمكنك البحث عن مشتريات لـ لوازم الافاعي في المنطقة ؟ |
Tamam o zaman bu tam olarak ne bir çeşit yılan yaratığı mı? | Open Subtitles | حسناً، إذا.. ما الذي نتكلم عنه هنا؟ نوعاً من الافاعي المتوحشة؟ |
"Bir gün karısı, Eurydice, yılanlar tarafından ölümcül bir ısırık aldı. | Open Subtitles | في يوم من الأيام، لدغت زوجته يوريديس، بواسطة الافاعي إلى أن ماتت |
Bu riske girelim mi? yılanlar gece yaratıklarıdır. | Open Subtitles | هل تريدون المخاطرة الافاعي تلتقط الحرارة |
yılanlar su altında kalan otların arasına yumurtlayan balıkları avlamak için böyle büyük sayıda bir araya gelirler. | Open Subtitles | تجتمع الافاعي في هذه الاعداد الكبيرة لصيد السمك الذي يضع بيضه في هذا العشب المغمور. |
Sonra yılanlar var, ölüm getirenler* var. | Open Subtitles | يوجد ايضاً العديد من الافاعي الشديدة السمية والقاتلة |
Zehirli olanlar tırmanmaz, pamuk yılanları hariç. | Open Subtitles | الافاعي السامة لاتتسلق على الحائط , لكن هناك انواع محددة |
Kaçabilelim diye tüm yılanları uyutacağım. | Open Subtitles | -سأنوُّم كافّة الافاعي حتّى يتسنَّ لنا الهرب. |
Sadece yılanları. | Open Subtitles | على الافاعي فقط |
Kızımızı zehirli yılanların arasına gönderdiğimiz aklımızın ucundan bile geçmezdi! | Open Subtitles | لم نكن نعلم اننا نرسل ابنتنا الى جحر الافاعي |
Bu iğrenç uçaktaki, iğrenç yılanlardan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من هذه الافاعي الملاعين على الطائرة الحقيرة |