| Cinsel iktidarsızlık, ereksiyon olma sorunu, idrar tutamama, anal yırtılmalar dışkı kaçırma da dahil. | TED | وتشمل العجز الجنسي وضعف الانتصاب وسلس البول وشرخ بالمستقيم وسلس البراز |
| İktidarsızlığın fiziksel nedenlerinden birisi olağan hazırlıksız ereksiyon kaybı. | Open Subtitles | أحد الأسباب العضوية للعجز الجنسي هوَ قِلَّة الانتصاب العفوي المُتكرر |
| Eğer bir ereksiyon 6 saatten uzun sürüyorsa kan akımı kalıcı olarak kesiliyor. | Open Subtitles | الذينَ يستخدمونَ العقار بشكلٍ ترفيهي ترونَ، لو أنَ الانتصاب دامَ أكثَر من 6 ساعات يتِم قطع إمداد الدم بشكلٍ دائِم |
| Anladığım kadarıyla Sertleşme sorunu yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً أرى أنّك تعاني بعض الاختلال الوظيفي في الانتصاب |
| Son iki saat içinde öğrendiğim tek şey, Amerikan erkeklerinin birayı sevdiği, sık sık işediği ve erekte olmada sorunları olduğu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تعلمته في الساعتين الأخيرتين أن الرجال الأمريكيين يحبون شرب البيرة يتبولون كثيرا, و يعانون من مشاكل في الانتصاب |
| ereksiyon dört saatten fazla sürerse, acil tıbbi ilgi gerektirir. | Open Subtitles | الانتصاب الذي يدوم لأكثر من اربع ساعات نادراً مايكون فانه يتطلب رعاية طبية فورية |
| Oops, Ailenin yanında ereksiyon dedim değil mi. Oh Tanrım, çok garip hissediyorum kendimi huh? | Open Subtitles | عفوا,لا أستطيع أن أقول الانتصاب أمام اهلي,أشعر بأني غريب,اهذا ما تقوله؟ |
| Kedi yavrularının muhtemel yan etkileri arasında hapşırma, küçük sıyrıklar, ve ereksiyon bozukluğu var. | Open Subtitles | الأعراض الجانبية المحتملة للقطط ،تشمل العطس خدوش صغيرة، وخلل وظيفي في الانتصاب |
| Ve anneannem 20 yıldır böyle bir ereksiyon görmemiş. | Open Subtitles | إنها لم ترى مثل هذا الانتصاب منذ عشرون عاماً |
| Babana ereksiyon için ilaç yazmaya bile gerek görmediler. | Open Subtitles | حتى ابوكِ لن يحضر وصفة من اجل مشكلة ضعف الانتصاب |
| Yani, çoğu ereksiyon, istatistiksel bir ortalamada buluşuyor. | Open Subtitles | مما يعني أنّ معظم حــالات الانتصاب الجيّدة تقع في وسط إحصائي ضيق. |
| Paratis, ereksiyon bozukluğunu gideren küçük yeşil hap. Başlayın. | Open Subtitles | براتيس , حبة خضراء صغيره لمشاكل الانتصاب, انطلقوا |
| Eğer vaktin varsa geri arayıp iş arkadaşlarımı ereksiyon problemlerin hakkında bilgilendirir misin? | Open Subtitles | وتخبر شركائي بالعمل عن عن مشاكلك في الانتصاب |
| Şimdi ufacık bir hareket için ereksiyon hapları alıyorum. | Open Subtitles | والآن أتناول حبوب الانتصاب بكمية كبيرة لأحظى بالقليل من الحركة |
| Böyle ereksiyon olmuşken odaklanmam çok zor. | Open Subtitles | ومن الصعب الاستمرار في التركيز عندما كنت قد حصلت على هذا الانتصاب صحي. |
| Ya bu elde edebileceğim tek ereksiyon olursa? | Open Subtitles | ماذا إذا كان هذا هو الانتصاب الوحيد الذي سأحظى به؟ |
| ereksiyon olamıyorsun. Ve en kötüsü de ne biliyor musun? | Open Subtitles | عضوك الذكري يعجز عن الانتصاب يا صديقي, أوتعلم ما أسوأ ما بالأمر؟ |
| - Ölümden başka, böbreklerin iflası, işeme kaybı, Sertleşme bozukluğu. | Open Subtitles | بالاضافة الى الموت؟ الفشل الكلوي، تفقد قدرتك على التبول، ضعف الانتصاب. |
| Onunla erekte olamıyorum. | Open Subtitles | بلي، ولكني حينما اكون معها لا اقدر علي الانتصاب |
| Jinekologu da göğüslerini muayene ederken ereksi yon oluyor mu sizce? | Open Subtitles | طبيبها لم الانتصاب عندما يفحص صدرها؟ |
| Erektil fonksiyon bozukluğu gösteren erkeklerle uzun süredir mi başa çıkıyorsun? | Open Subtitles | أتعاملتِ مع هكذا رجال يعانون من ضعف الانتصاب لفترة طويلة من الزمن؟ |