| Bedavacılar olarak böyle zamanlarda evin korunmasına yardım etmek bizim işimiz. | Open Subtitles | . وضيفتنــا كعالــه هي أن نحمــي المنــزل في مثـل هـذه الاوقات |
| Sadece mutlu, önemli anlarda değil, bunun gibi önemsiz zamanlarda bile. | Open Subtitles | ليس فقط قضاء الاوقات السعيدة لكن فقط اللحظات البسيطة مثل هذهِ |
| Bir zamanlar çok güzel ıslık çalan bir prenses vardı. | TED | كان هنالك في قديم الزمان أميرة جميلة تصفر في كل الاوقات |
| Kendimi iyi hissettmediğim bazı zamanlar olsa da... genelde, bu şehri seviyorum." | Open Subtitles | هناك بعض الاوقات التي اشعر فيها بالحزن ولكن بشكل عام انا احب هذه البلدة |
| Bazen arka taraf ön taraftan daha geniş gözükmektedir, ve daha sonra değişir. | TED | في بعض الاوقات يبدو عريضاً من الخلف اكثر منه من الامام انه يتغير |
| Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه. |
| Her Zaman olayları şahsiyetsizleştirmeye çalışmayı ben de çok denedim. | Open Subtitles | لقد تم تدريبي لأقوم بالمثل مسلوب الشخصية في كل الاوقات |
| Bazı günler uyanınca karımı özlüyorum, bazı günler de krem karamelimi. | Open Subtitles | افضل حلوياتك بعض الاوقات استيقظ و اشتاق الى زوجتي |
| Onların başardıkları, entellektüel ve bilimsel olarak, olağanüstü, fırtınalardan sağ salim çıkmaya çalıştığımız bu zamanda o kadar önemliler ki. | TED | ان انجازاتهم .. الفكرية والعلمية مذهلة جداً وهي هامة جداً لهذه الاوقات التي نمر بها التي تضربنا فيها العواصف |
| Kızın suçu değil, tüm zamanların en büyük öküzü olan kardeşimin suçu bu. | Open Subtitles | انها ليست غلطتها انه اخي الذي يجن بعض الاوقات |
| En zor zamanlarda Teşkilât'a yöneticilik etmiş adama da özel olarak teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | وشكر خاص للرجل الذي كان وراء الوكالة خلال الاوقات العصيبة التي مرت بها |
| Ama bazı zamanlarda seninle konuştuklarımızın aramızda kalacağına dair kesinlikle emin olmam gerekiyor. | Open Subtitles | ولكننا احتاج ان اكون قادرا على الحديث معك بكل ثقة في بعض الاوقات |
| Kutsak kitapta bir oğulun zor zamanlarda anne ve babasını asla terketmemesi gerektiği yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب ان الابن لايترك ابويه في الاوقات الصعبة |
| Ve, böyle zamanlarda çok fazla iç hesaplaşma yapıyorsun. | Open Subtitles | ودعنى اخبرك، يمكنك القيام بالكثير من البحث عن الذات فى مثل هذه الاوقات. |
| Buradaki insanlar nazik ve çalışkandır ama kolay etkileniyorlar özellikle kötü zamanlarda. | Open Subtitles | الناس هنا كرماء ويعملون بجد ولكن يسهل التأثير عليهم، خاصة في الاوقات السيئة |
| O zamanlar iyi dayandım ama daha sonraki hayatımda çok sorunlar yaşadım çünkü o olaylar geri geliyor ve asla unutamıyorsun. | Open Subtitles | ابليت بلاءا حسنا في هذه الاوقات و لكنني عانيت بعد الحرب لان ذكريات هذه الاحداث تعاودك |
| O zamanlar... | Open Subtitles | في السادسة او السابعة اجل في هذه الاوقات |
| Michelle bana geçmişte zor zamanlar geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | ميشيل اخبرتني انك كنت تمرين ببعض الاوقات الصعبه مؤخرا |
| Bazen durumu mükemmel kılmak için fazla çabalamak daha da beter edebilir. | Open Subtitles | بعض الاوقات عند محاولتك عمل كل شيئ رائع ستفجر الاومر اما مك |
| Yaptıkları işte o kadar iyiler ki Bazen onlara fazla güveniyorum. | Open Subtitles | هم ماهرين جدا فيما يفعلوه أنا أعطيهم المنح فى بعض الاوقات |
| 27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. | Open Subtitles | مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته |
| Peki aynı Zaman aralığında saadet zinciri konusunda hiç ailenden şüphelendin mi? | Open Subtitles | وخلال تلك الاوقات الم تشتبهي ابداً ان والديك يعملون اعمال غير قانونيه |
| Yani seni öpmek istediğim ama öpemediğim günler için mi? | Open Subtitles | تعني انه فى كل الاوقات التى كنت اريد ان اقبلك فيها لكني كنت لا استطيع ؟ |
| Korkarım ki karanlık güçlerin ülkesinden ayrı Kralımızın ardından... entrikalar çevirdiği kötü bir zamanda eve döndünüz. | Open Subtitles | اخشي ان يرجع و يري هذه الاوقات الفظيعه عندما تتحد قوي الظلام ضد مليكنا الغائب |
| Zor zamanların ve ırksal zulmün şarkılarıyla keyfine bak. | Open Subtitles | تمتعي بأغاني الاوقات الصعبة و الاضطهاد العرقي |
| Şey, Üstad Skywalker ve ben sürekli saldırgan görüşmeler dediğimiz şeye mecbur kalıyoruz. | Open Subtitles | حسنا , سيدي سكاي وكر واوقفت ما نسميه المفاوضات العدوانية فى كل الاوقات |