| Adrian, el ele tutuşmanın dışında başka şeyler yok muydu? | Open Subtitles | أدريان، هل هناك شئ آخر اضافة إلى تشابك الايدي ؟ |
| Bu geçtiğimiz dönemde Hava taşıtlarını beklemek için el gücü ile buzda taşıdılar. | TED | في الموسم الماضي قاموا بنقلها بواسطة الايدي عبر الثلج لكي يصلوا الى موقع تحميل فيه |
| Bu tehlikeli olabilecek ilacin yanlis ellere düsmemesi için insanogluna karsi çok derin ahlaki bir sorumluluk hissediyorduk. | Open Subtitles | نحن نشعر بالتزام اخلاقي عميق للبشرية بان نتاكد ان هذا العقار المحتمل ان يكون خطيرا الا يقع في الايدي الخاطئة |
| Biz bu teknolojinin yanlış ellere geçmemesi için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحمي هذه التكلونوجيا من ان تقع في الايدي الخطأ |
| Eller sürekli yer değiştiriyor. - Nasıl hissettiğini anlat. - Peki. | Open Subtitles | القدم اليسرى هنا ، القدم اليمنى هناك الايدي تحلق في كل مكان |
| Yanlış ellerde, o zehir bu gezegendeki bütün hayatı silebilir! | Open Subtitles | في الايدي الخاطئة هذا السم يمكنه محي الحياة من الكوكب |
| Okyanusta büyük bir balon görüyor. elleri olmadığı icin küçük bir ısırık atıyor ve bot sönüp gidiyor. | TED | انها ترى ذلك البالون الكبير في المحيط .. وهو لا يملك الايدي فتحاول قضمه .. فينفجر .. فتعود ادارجها |
| Kaç kere boktan bir elle başladığımı ama ful çekerek bitirdiğimi anlatamam. | Open Subtitles | تعاملت مع تلك الايدي وانتهى بي الامر بمزل متكامل. جيد؟ |
| O güzel ellerle çok fazla iş yapmamalısın.. | Open Subtitles | يجب ان تعمل على ذلك بما انك تملك هذه الايدي |
| Çabuk, kaybolmadan el ele tutuşun. | Open Subtitles | بسرعة خدو الايدي قَبْلَ أَنْ نَتِوهُ في هذه المتاهه |
| Çember halinde oturup, el ele tutuşarak sohbet etmek mi? | Open Subtitles | هل نجلس في دائرة متماسكي الايدي ونتحدث ؟ |
| Doğruluk Kılıcını tutup sizin kıymetli kehanetinizi yerine getirecek bir çift el mi? | Open Subtitles | مجرد زوج من الايدي تمسك بسيف الحقيقة وتحقق نبوءتكم الغالية؟ |
| Bu yanlış ellere geçerse Körfez'deki bütün gemiler tehlikede demektir. | Open Subtitles | اذا وقع هذا في الايدي الخطا كل سفينة في محيط الغولف ستكون في خطر |
| Eğer bu, yanlış ellere geçseydi, Dünyamız yörüngesinde durabilirdi. | Open Subtitles | لو كان وقع هذا في الايدي الخاطئة كانت لتوقف كل حروبنا |
| Barut kesinlikle yanlış ellere düşmemeli. | Open Subtitles | البارود يجب ان لا يصبح في الايدي الخاطئه |
| Kızımı sıkıca kavrayan ve onu sonsuza dek lanetli bir yaratığa çeviren Eller seninkiler miydi? | Open Subtitles | أكانت لك الايدي ... التي أمسكت أبنتي وحولتها لمخلوق ملعون بالخلود ؟ |
| Unutma, Eller yukarıda. Ye onu! | Open Subtitles | تذكر الايدي فوق أذهب لتنال نته |
| Çocuklar, Eller görebileceğim yerde dursun. | Open Subtitles | يا اولاد ، الايدي حيث يمكن ان اراها |
| Onlar birer hediye ve doğru ellerde her şeyi başarabilirler. | Open Subtitles | انها هبات , وفي الايدي المناسبة يمكننا تحقيق اي شيء |
| Dinle, Louis... bu yaşlı ellerde... hala hayat var. | Open Subtitles | أسمع لويس مازالت هناك حياة في هذه الايدي |
| Daha iyi ellerde olamaz zaten! ? | Open Subtitles | اطلاق النار لا يمكن ان يكون في الايدي الأفضل |
| Sadece korkmuş bir Çinli çocuğun elleri bu derece hünerli olabilir. | Open Subtitles | فقط الايدي الصغيرة من الأطفال الصينين الخائفين يمكنهم ان ينجزوا هذة الحرفة. |
| Kaç kere boktan bir elle başladığımı ama ful çekerek bitirdiğimi anlatamam. | Open Subtitles | تعاملت مع تلك الايدي وانتهى بي الامر بمزل متكامل. جيد؟ |
| Ancak hepsi boş ellerle dönmeye oldukça alışkın. | Open Subtitles | ولكن في أغلب الاحيان يعودون فارغي الايدي |