| Willie Bas çalıyor. Bana göre de Bas müziklere hayat veriyor. | Open Subtitles | ويلي يعزف الباس , واعتقد ان الباس تعيد الاغاني الى الحياة |
| Gitar çalan tek bir kareden, Bas çalan tek bir kareden. | TED | لاعب الغيتار من ورقة واحدة، لاعب الباس من ورقة واحدة |
| Bas gitardaki Greg Garbowsky için bir alkış, millet! | Open Subtitles | جميعكم حيّوا غريغ جارباسكي عازف الغيتار الباس |
| Davul ritmleri ve tekdüze Bass çizgileri, bizi iffetsiz hareketlere ayartır. | Open Subtitles | ايقاعات الطبلة و خطوط الباس الوترية تجذبنا نحو التصرفات الفاسقة |
| Guinness var. Bass var. | Open Subtitles | وحصلنا علي بعض الجينس وبعض الباس |
| Ama biraz Bas bizi daha iyi gösterirdi. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أن الباس ستجعل صوتنا افضل. |
| Çoğunlukla klavye ve Bas gitar. | Open Subtitles | على الأرغن و آلة الباس بشكل خاص |
| Bas gitar çalıyor, değil mi? | Open Subtitles | هو يعزف الباس على الكيتار , اليس كذلك ؟ |
| Ve derseniz, "Ama gitar, Bas -- bunlar o kadar çekici değil. | TED | وإذا قلت،" حسنا الغيتار و الباس ... هذا ليس بالرائع جدا |
| Bas o kadar güçlüydü ki... | Open Subtitles | كان لديه العديد من الباس. |
| O Bas çalar. | Open Subtitles | هو عازف نغمات الباس |
| Bas gitaristinden aslında. | Open Subtitles | حسناً، عازفه "الباس"، بالواقع. |
| Tıpkı Bas gitaristle çıkmak gibi. | Open Subtitles | كمواعدة عازف الباس |
| Bas gitar, piyano ve... | Open Subtitles | بغيتار "الباس" و البيانو |
| Bas m? | Open Subtitles | الباس ؟ |
| Mösyö Bass yüzüğü bırakmamış. | Open Subtitles | لم يسمح السيد الباس بسرقة الخاتم |
| Bu şekilde kavga ediyor olmamız Bass'cığın tam istediği şey. | Open Subtitles | عراكنا بهذه الطريقة هو بالضبط... ما أراده وجه (الباس) ذلك. |