| Ve ben, Londra hayvanat bahçesindeki annene yazı yazıp tek insan evladının öldüğünü bildirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد أن أكتب لأمك في حديقة حيوانات لندن وأخبرها بأن ولدها البشري الوحيد قد مات. |
| Leeke Leke adasında yaşayan tek insan. | Open Subtitles | الساكن الوحيد لجزيرة ليكي ليكي هذه. الساكن البشري الوحيد. |
| Canlı ele geçirebildiğimiz tek insan o. | Open Subtitles | لقد كان البشري الوحيد الذي قبضنا عليه حياً |
| Terrigen Obelisk ile ilişki kuran tek insan sizsiniz. | Open Subtitles | أنت البشري الوحيد الذي نجا من تلامس مع أوبليسك التيراجين |
| Çünkü güvendiği tek insan sensin. | Open Subtitles | لأنّك البشري الوحيد الذي يثق به. |
| Çünkü güvendikleri tek insan sensin. | Open Subtitles | لأنك البشري الوحيد الذي يثق به |
| Bu projeden haberi olan tek insan benim. | Open Subtitles | أنا البشري الوحيد الذي يعرف هذا المشروع |
| Şimdiye kadar önemsediğin tek insan kendindin. İyi şanslar. | Open Subtitles | البشري الوحيد الذي تكترث لأمره هو نفسك. |