| belediye başkanlığından feragat alalım ve belediye Binası'ndaki şapeli kullanalım. | Open Subtitles | لدينا إذن من مكتب المحافظ لاستخدام الكنيسة في المجلس البلدي. |
| Böylece son sınıf üniversite öğrencisi olarak çılgın bir karar aldım; belediye başkanlığına aday olmak. | TED | لذا اتخذت قراراً مجنوناً، عندما كنت في السنة الأخيرة في الجامعة، بالترشح للمجلس البلدي. |
| Richard Norvo arazinin sahibi ve belediye meclis üyesi Lweis'in dostu. | Open Subtitles | ريتشارد نورفو صاحب ملك وصديقاً لعضو المجلس البلدي لويس |
| Nasıl olurda bu kadına belediye meclisinden para verdiğini bilemem? | Open Subtitles | كيف جهلت رشوته بهذه المرأه من المجلس البلدي |
| Kütüphane Fergus Falls Şehir merkezi yakınında inşa edilecek. | Open Subtitles | ستقام المكتبة قريبا من المركز البلدي شلالات فارغوس |
| Bir sonraki belediye başkanlığını satın alamamamız çok kötü. | Open Subtitles | سيئ جدا، لا نستطيع شراء الإنتخاب البلدي القادم |
| Başkan bey, dostlar belediye meclisi üyeleri bildiğiniz gibi, iki saat sonra ülkemizin millet meclisinin saygın beyefendilerinin kararıyla içki yasa dışı ilan edilecek. | Open Subtitles | السيد العمدة، الأصدقاء، أعضاء المجلس البلدي كما تعرفون، في غضون أقل من ساعتين، |
| Ama, eğer buradan gitmezsem, bence belediye meclisi üyeliği benim yapabileceğim bir iş. | Open Subtitles | و لكن إن لم أخرج من هنا أعتقد بأنني أستطيع أن أصبح عضواً في المجلس البلدي. |
| Belki de belediye başkanı, dostunun pisliğini örtmesine yardım etmiştir. | Open Subtitles | ربما الرئيس البلدي خلّص صديقه من الفوضى. |
| Gizli silahımdın. belediye meclisini büyülerdin. | Open Subtitles | لقد كنت سلاحي السحري، الذي يسحر المجلس البلدي. |
| belediye köprüye bariyer koymayı da reddetmiş. | Open Subtitles | كما رفض المجلس البلدي وضع حواجز على الجسر |
| Sen belediye borçları için bir krediden bahsediyorsun burada. | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن إستعمال تمويل جسور التعويض لكسب الدين البلدي المستقل |
| belediye dairesi dışında her yer kapatılmış. Hiç memur yok. | Open Subtitles | المكتب البلدي مغلق، ويخلو من الموظفين |
| belediye meclisi mi? | Open Subtitles | عضوا في المجلس البلدي, يا صاح؟ |
| belediye meclis üyesi, saygıdeğer Duane Bailey." | Open Subtitles | عضو مجلسكم البلدي الموقر دواين بايلي |
| Ben de bu sırada bunu belediye meclisine götüreceğim. | Open Subtitles | حتى ذلك سأعرض القضية على المجلس البلدي. |
| STARS HOLLOW BELEDİYE HAVUZU YAZ SEZONU ANMA GÜNÜNDE BAŞLIYOR | Open Subtitles | "مسبح (ستارز هولو) البلدي يبدأ موسم الصيف في يوم الذكرى" |
| belediye meclis Üyesi ve ben, mutabakata vardık. | Open Subtitles | لدي ما اناقشه مع المجلس البلدي |
| belediye, günaydın. | Open Subtitles | المجلس البلدي , صباح الخير |
| Şehir konseyi öncesi ve sonrası diye iki fotoğraf istedi. | Open Subtitles | المجلس البلدي أرادَ أَنْ يَعمَلُ ملصق قبل وبعدِ. |