| ön kapıdan onları geçiremezdim, odama götüremezdim bu yüzden lağımları inşa ederken kendim için de bir şey ekledim. | Open Subtitles | لم أكن أستطيع إدخالهن من البوابة الأمامية أو إدخالهم إلى حجرتي لذلك، خلال عملية بناء المجاري بنيت شيئاً لنفسي |
| ön kapıdan çıkmış ve o zamandan beri görülmemiş. | Open Subtitles | و بمجرد خروجه من البوابة الأمامية لم يرَه أو يسمع به أحد |
| Ön kapıyı kilitleyebilir ve komşulardan onlara göz kulak olmalarını isteyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن توصد البوابة الأمامية واطلب من الجارة أن تراقبهما. |
| 29 dakika sonra o kuvvetler Ön kapıyı kıracak ve her karşı geleni vuracak. | Open Subtitles | كولونيل خلال 29 دقيقة , هذه القوات ستقتحم البوابة الأمامية و ستطلق النيران على كل من يقاوم يجب أن نخرج كل من نعرفة |
| - Girmek için tek yol Ön kapı olamaz. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون البوابة الأمامية هى الطريق الوحيد للدخول. |
| İki iz mutfak bölümüyle Ön kapı arasında gidip gelmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | إثنان منها تمضي ذهاباً وإياباً من منطقة المطبخ إلى البوابة الأمامية |
| Arabayı ön kapıya sürdüm, korumalar da geçmeme izin mi verdi? | Open Subtitles | هل قدتُ تلك السيارة من البوابة الأمامية متجاوزاً بذلك, جميع حراسك؟ |
| Ben olacağım. Beni ön kapıda koruyacaksınız. | Open Subtitles | سأكون أنا ستقومون يتغطيتي على البوابة الأمامية |
| ön kapının kilidinde elips şeklinde alet izleri tespit ettim. | Open Subtitles | وجدتُ أثار أداة بيضاوية على قفل البوابة الأمامية |
| Ajan Devine'nın ön kapıdan fırladığını. | Open Subtitles | العميل ديفين يلاحق السافل خارج البوابة الأمامية |
| En azından ön kapıdan girmeme izin verdiler. | Open Subtitles | على الأقل يسمحون لى بالمرور من البوابة الأمامية. |
| Şimdi ön kapıdan dışarı çıkacağım ve birimime katılacağım. | Open Subtitles | أتركنى أخرج من البوابة الأمامية حتى أنضم لوحدتى |
| Dışarıda taksi bekliyor Ön kapıyı açar mısınız Lütfen. | Open Subtitles | أنظر توجد سيارة أجرة بانتظارى أيمكنك فتح البوابة الأمامية رجاءً؟ |
| Ön kapıyı tutan sadece bir koruma var. | Open Subtitles | هناك فقط حارس واحد يحرس البوابة الأمامية |
| Az önce Ön kapıyı havaya uçurdular. Birden çok düşman. | Open Subtitles | لقد فجروا البوابة الأمامية للتو هُجوم مُتعدد |
| Ön kapı, polis arabası ve patlama alanı. | Open Subtitles | البوابة الأمامية , سيارة الشرطة وموقع الانفجار |
| Ön kapı tamamen protestocular ve haber araçlarının işgali altında. | Open Subtitles | انظر، البوابة الأمامية مكدسة تماماً بالمحتجين وعربات الأخبار |
| Ön kapı dert deği, asıl sorun ondan sonrakiler. | Open Subtitles | البوابة الأمامية ليست مشكلة، بل ما يأتي بعدها. |
| ön kapıya kadar eşlik ettim ve orada bıraktım. | Open Subtitles | ورافقتها إلى البوابة الأمامية وتركتها هناك |
| Sadece arabadan ön kapıya gelmek için GPS kullanmaya ihtiyacın olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | ما أقوله أنك تحتاج لنظام التتبع لتصل من طريق القيادة إلى البوابة الأمامية |
| - Onu ön kapıya kadar getirmişler. | Open Subtitles | تم إعتقاله خارج القاعدة لقد أدخلوه من البوابة الأمامية |
| 3'te ön kapıda olmamı söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا لى الساعة الثالثة عند البوابة الأمامية هل لك أن تتأكد؟ |
| Katilimiz ön kapının kilidini kırmış. | Open Subtitles | إذًا قاتلنا كسر القفل على البوابة الأمامية |
| Nakit parayı Ön kapıdaki kulübeye bırakacaklarını söyledi. | Open Subtitles | أخبروني بأنّهم سيتركون النقود عند البوابة الأمامية كيف حصل على الرقم ؟ |