| Şanghay yakınlarındaki bu budist tapınağının ilginç bir hikâyesi var. | Open Subtitles | هذا المعبد البوذي قرب شنغهاي له قصة إستثنائية إرتبطت به |
| budist törenleri için olan yiyecek ve içecekleri görüşmek için burada bulunuyor. | Open Subtitles | لقد كانت تأتي من أجل الشاي والوجبات الخفيفة .من أجل التجمهر البوذي |
| Ancak dindar bir budist olduğundan Xu Xian kendini kabul ettirmeye zorunlu hissetmişti. | TED | لكن البوذي التقي الذي كان عليه، وجد نفسه مضطرًا للحضور. |
| Sana hiç söylemedim mi? Ben "budist avucu kung fu'su" bildiğimi? | Open Subtitles | ألم أخبرك من قبل أنني أعرف كنغ فو الكف البوذي |
| Evet, ben ettim. Ama, Michael, budist rahiplerin bir gün içinde stres dolu yedi saatleri olmaz. | Open Subtitles | أجل , لكن القسيس البوذي لا يجب أن يضع سبع ساعات لإزالة الإجهاد |
| Bunların içerisinde en kutsal olanı Emei Dağı ve buradaki 2,000 yıllık budist tapınağının olduğu bölgedir. | Open Subtitles | أحد أكثر الاماكن المقدسه هنا في جبل امي، موقع بعمر 2,000 سنة المعبد البوذي. |
| Bütün o budist "Yaşayan her şeyi severim" saçmalıklarını yapacaksın. | Open Subtitles | و ستقوم بقول ذلك الهراء البوذي بأنكَ تحب و توقّر جميع المخلوقات الواعية |
| Ben artık, budist topluluğumda beşinci seviye bir lazer nilüferim. | Open Subtitles | في الحوض الساخن لصديقي أنا الآن بالمستوى الخامس لليزر اللوتس في مجتمعي البوذي |
| Evet, ben de şimdi şehir merkezindeki budist Tapınağının yanında harika bir tatlıcı buldum. | Open Subtitles | نعم, ووجدت هذا المكان الرائع بجانب المعبد البوذي في وسط البلدة |
| budist kainatında, üstünde insan yaşamı olan milyarlarca gezegen vardır, ve aydınlanmış varlıklar diğer dünyalardaki yaşamı görebilirler. | TED | وبالطبع, في الكون البوذي هناك الملايين و المليارات من الكواكب مع حياة بشرية عليها والكائنات المستنيرة هي التي تري الحياة علي الكواكب الأخرى |
| Yakın zamanda "Aklın budist Bilmi" adlı bir film yaptım. | TED | ولقد صنعت مؤخراً فيلماً يدعى: "علم العقل البوذي" |
| - Şu budist rahip- - Benim fikrim değildi. | Open Subtitles | وذلك الراهب البوذي هذه لم تكن فكرتي |
| Bir budist bütün kıyafetlerini nereye saklar? | Open Subtitles | حسناً اين يحتفظ البوذي بكل ملابسه ؟ |
| Arkadanı dön federal yoksa budist arkadaşının üçüncü bir gözü olacak! | Open Subtitles | استدير أيها الشرطي الفيدرالي أو سيحصل صديقك البوذي هُنا ! على عينه الثالثة |
| Bu da budist manastırının yakından görünüşü. | TED | هذه صورة مقربة للدير البوذي. |
| Şansın varsa şunu derler "Hâlâ pek emin değilim" o da eğer şansın varsa, fakat o noktaya geldiğinde budist edebiyattaki bazı insanlar "Ah, gerçekten merhametli olmayı mı isterdin? | TED | لحسن الحظ كما يقولون -- لست متأكد بعد -- ولكن لحسن الحظ , يقولون انك عندما تصل تلك النقطة لأن بعض الناس قالوا في الأدب البوذي, يقولون , أوه , من سيريد ان يصبح متعاطفا فعلا ؟ |
| Crystal Peak Yolu'ndaki budist tapınağında işlenen cinayetler için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن الجريمة في المعبد البوذي (جانب طريق (كريستال بيك |
| budist Avucu El Kitabı | Open Subtitles | دليل الكف البوذي |
| Ha! Bu budist avcu! | Open Subtitles | انظروا إنه دليل الكف البوذي |
| Bundan böyle budist adın Jingjue. | Open Subtitles | (من الآن فصاعداً سوف يكون اسمك البوذي هو (جينغ جو |