| bu şekilde piyano çalabildiği sayesinde. Bu, beynine gelen bir vahiydi. | TED | وحقيقة أنه يمكن العزف على البيانو هكذا هي شهادة على دماغه. |
| Senin kadar güzel piyano çalan biriyle hiç karşılaşmadım David. | Open Subtitles | لم أقابل حتى الآن شخص يعزف البيانو مثلك يا ديفد |
| piyano çalarken hata yapacak olsam cetvelle ellerime vurarak döverdi. | Open Subtitles | كان يضربني والدي بعصاة القياس اذا اخطأت العزف على البيانو |
| Tamam. piyanonun üzerine meyve suyu kutusu konmayacak dememiş miydim? | Open Subtitles | اجل هذا صحيح،ماذا اخبرتك عن وضع علب العصير فوق البيانو |
| Ve annem kendini bize tamamen adamak için piyanoyu bırakmış. | Open Subtitles | وتخلت والدتي عن البيانو لتكرس نفسها بشكل تام من أجلنا، |
| Kimse seni annenden piyano dersi almak istemediğin için suçlamıyor. | Open Subtitles | لا أحد يلومك على رفضك لأخذ دروس البيانو من أمك |
| - piyano çalıp, tenis oynayabiliyorum. - Evet, çok iyidir. | Open Subtitles | واستطيع العزف على البيانو ولعب التنس نعم، هي جيدة حقيقية |
| Evet, antikonvülsan ilaçlarını aldığı sürece turneye çıkabilir ve piyano çalabilir. | Open Subtitles | نعم، و إن استمر بأخذها يمكنه العودة للتجول و عزف البيانو |
| Sivilcelerim ya da mezuniyet balosunda taktığım piyano tuşlu kravat mesela. | Open Subtitles | ماذا عن ربطة عنق عازف البيانو الذي ارتديتها في الحفل الراقص؟ |
| Annen bu geceki yetenek gösterisinde piyano çalacağın için çok heyecanlı. | Open Subtitles | والدتك متحمسة للغاية بشان لعبك على البيانو فى عرض المواهب اليوم |
| Son yılımızda, ben piyano dersi aldım o da futbolu seçti böylece her gün okuldan sonra yollarımız tam aynı yerde kesişiyordu. | Open Subtitles | بعد مرور سنة حضرت صف البيانو وكان يلعب الكرة وكنا نمر بالقرب من بعضنا كل يوم بعد المدرسة في نفس المكان تماما |
| Burada birine güzel piyano çaldırmak için kas hafızasıyla oynamaktan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | إنني لا أتكلم عن ذاكرة العضلات بحيث الواحد يتقن عزف البيانو |
| Bu nedense ilk piyano yarışmasına katıldığım zamandan bile daha sinir bozucu. | Open Subtitles | هذا تحطيم للأعصاب أكثر مما كان عندما شاركت في منافسة البيانو الأولـى |
| İnternete bayıldım. Şuradaki piyano çalan yavru kediciğe bakar mısın. | Open Subtitles | أحبّ الانترنت أعني، انظري لتلك الهريرة التي تعزف على البيانو |
| 18. yaş günümdü, babam ölmeden önceydi, beni şu piyano barlarından birine götürmüştü. | Open Subtitles | في عيد ميلادي الـ 18 وقبل وفاة والدي أخذني إلى حانة البيانو تلك |
| Doğaüstü bir ilhamın gelmesini bekleyerek iki saat piyano tellerini çekmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنقر على أوتار البيانو لمدة ساعتين وأنتظر إلهاماً خارقاً للطبيعة. |
| Karım seni görünce mutlu olur ve piyano çalmanı özlemle dinler. | Open Subtitles | ستسر زوجتي برؤيتك ، كما أنها متلهفة لسماع عزفِك على البيانو |
| Arka planı da görmeye bayılmıştım. Odasındaki piyanonun üzerinde oturan küçük ayıcığı görebiliyordum. | TED | وحتى اني احببت رؤية ما خلفها كنت استطيع ان ارى دمية الدب الصغيرة تجلس على البيانو خلفها في غرفتها |
| Orada bulunan piyanonun başına geldi, dengesini kurdu ve şöyle bir şey çalmaya başladı. | TED | اقترب من البيانو الذي كان هناك و عدل من وضعيته و بدء يعزف لحنا كهذا |
| Hiç de değil. Sen piyanoyu ondan daha iyi çalıyorsun. | Open Subtitles | هذا غير صحيح ، انه ليس افضل منك فى البيانو |
| Jenny'e üç gündür piyanoya dokunmasına müsaade etmiyormuşsun. Doğru mu bu? | Open Subtitles | منعتَ جيني من الوصول إلى البيانو لثلاثة أيام, هل هذا صحيح؟ |
| Ve Nimoy, Üzgünüm. Spock piano'nun başına oturuyor ve ve Brahms'ın valsini çalmaya başlıyor, ve hepsi dans ediyorlar. | TED | و نيموى, اسف , سبوك يجلس إلى البيانو, و يبدأ بعزف مقطوعة لرقصة الفالس لـ برامز, و الكل يرقص عليها. |
| Bugün yapmak istediğim şey şu, piyanoda size alıntı bir müzik ile başlamak istiyorum. | TED | ما أود القيام به اليوم هو أن نبدأ مع مقتطفٍ من مقطوعة موسيقية على البيانو. |
| Meşhur piyanist Edouard Saroyan'ın eşi beşinci kattan atladı. | Open Subtitles | زوجة عازف البيانو الشهير تقفز من الطابق الخامس |
| Piyanocu'nun şarkıları 80'lerin başlarına ait. | Open Subtitles | و اغاني رجل البيانو كانت في اوائل الثمانينات |
| Yani daha gideli bir ay bile olmadan 100 yıllık paha biçilmez Bulgar piyanom bodruma konuyor. | Open Subtitles | اذن , انا لم اغب لمدة هر وذو الــ 100 عام البيانو البلغاري خاصتي الذي لايقدر بثم |
| Derslerini mekandaki Wurlitzer'in yanında alırdı. | Open Subtitles | إعتادت أن تأخذ دروسها على البيانو في القصر |
| -Onlar, piyona öğretmek,yarım gün çalışmak ve dans etmek için dışarı çıkamayacaklar. | Open Subtitles | لن يكون هناك جزء من الوقت للعمل او عزف البيانو او الرقص |
| Dünyadaki en favori yerinin piyanosu başında oturmak olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني مرة أن جلوسه على ذلك البيانو كان أفضل مكان له في العالم أجمع |