| Bir değeri olan tek tarih bugün bizim yaptığımız tarihtir. | Open Subtitles | التاريخ الوحيد الذي يستحق اللعن هو التاريخ الذي نصنعه اليوم |
| Ama biz elimizde sadece bir tarih var ve o da şu anda sahip olduğumuz. | TED | ولكن لديناا تاريخ واحد فقط، وهو التاريخ الذي بين أيدينا. |
| Dünya yok olduğunda uzay gemisinin tarih göstergesinde ne yazıyordu? | Open Subtitles | التاريخ الذي كان موجود علي عداد السفينة الفضائية ماذا كانت القراءة بعد رؤيتكِ للأرض تتدمر ؟ |
| Ve odaklanmalısın, gelecekte gittiğin tam tarihe bütün dikkatinle odaklan. | Open Subtitles | وضع كامل تركيزك على نفس التاريخ الذي سافرت به للمستقبل |
| Kaybolmakta olan tarihe sahip çıkmak için sizin yardımınıza ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة لمساعدتكم لاستعادة التاريخ الذي يتم فقدانه. |
| Çakmak taşından başka bir şey görmemekle içinde yazılı olan kozmosun tarihini okumak arasındaki fark bilimin ta kendisidir. | Open Subtitles | الفرق بين رؤية لا شيء سوى حصاة و قراءة التاريخ الذي كتبه الكون داخلها هو عِلم. |
| Cinsel yakınlaşmanın tarihini yaklaşık olarak hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | متى كان التاريخ الذي حدث فيه الإتصال الجنسي تقريباً؟ |
| Bu astrolojistin seçtiği tarih evlilik için hayırlı gün. | Open Subtitles | هذا هو التاريخ الذي أختاره المُنَجِم كأفضل موعد لتحقيق السعادة للزفاف |
| isim,adres,araştırdığınız tarih, telefon numarası 2-3 hafta sonra görüşürüz. | Open Subtitles | بإمكاني الذهاب والبحث عن أسماء ، عناوين ، التاريخ الذي تبحثين عنه أرقام الهواتف |
| Orada David'in yani Dedektif Campbell'in.... ...tekrar sigaraya başladığı tarih bile yazıyordu. | Open Subtitles | لديه التاريخ الذي قام فيه ديفيد المحقق كامبل بالتدخين مرة أخرى |
| Senden şu, Bay Magorium'un uydurma tarih kayıtlarını açıklamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تساعديني في هذا التاريخ الذي قام السيد ماهوني بابتداعه |
| Bu kopyalanan kahrolası tarih, konuşmanın orijinal olarak kaydedildiği tarih değil. | Open Subtitles | إنه تاريخ الملف الملعون الذي تم نسخه ليس نفس التاريخ الذي تمّ به تسجيل المحادثة |
| Aynı zamanda Rene Russo'nun doğduğu tarih. | Open Subtitles | إنه أيظن نفس التاريخ الذي ولد فيه ريني روسو |
| Ölmen gereken tarih bu, biliyorum ama üç gün öncesinden vurulmayacağını kim söylüyor? | Open Subtitles | أعلم أن ذلك هو التاريخ الذي يفترض فيه اغتيالك من قال أنك لن تصاب بالرصاص قبل ذلك بثلاثة ايام ؟ |
| Kesin bir tarih elde etmek imkansız ama söz konusu ağaç olan kızılağacın büyümesi bir buçuk yıldır. | Open Subtitles | من المستحيل أن نحصل على موعد محدد لكن التاريخ الذي نحدده منذ نصف عام, ربما حدث في الربيع |
| Cuma gününe olan tarih ödevini bitirdim zaten. | Open Subtitles | أنا بالفعل قمت بهذا الشئ الذي يخص التاريخ الذي يخص يوم الجمعة |
| Jake, üzerindeki tarihe bak. | Open Subtitles | جاكي, إنظر إلى التاريخ الذي عليه |
| Kasetteki tarihe. | Open Subtitles | التاريخ الذي على الشريط |
| Lütfen bu eldivenlerin tarihini belirlememe yardım edin. Fotoğraf ekte. | Open Subtitles | ساعدوني بسرعة على تحديد التاريخ الذي تعود إليه هذه القفازات، الصور مرفقة |