Ve bu kök hücreler kan akımında yüzerek tamir edilebilmelerini sağlayacak büyüme faktörleri salgılamak için hasarlı organlarımıza yerleşir. | TED | و هذه الخلايا الجذعية تسبح في مجرى الدم. ثم تستقر في الأعضاء التالفة. لإطلاق عوامل النمو لإصلاح النسيج التالف. |
Yakında kök hücrelerini, hasarlı ya da hastalıklı hücreleri yenileriyle degiştirmek üzere kullanmaya başlayabileceğiz. | TED | وقريباً، سوف نكون فعلاً قادرين على استخدام الخلايا الجذعية لاستبدال الخلايا التالفة أو المريضة. |
Bu ayrıca istilacı madde ve hasarlı hücreleri kullanan fagositleri de çeker. | TED | يجذب ذلك أيضًا خلايا البلعمة، التي تلتهم الغزاة والخلايا التالفة. |
hasar görmüş bu fotoğraflara daha fazla zarar vermek çok kolaydı. | TED | من السهل جدا إدخال المزيد من الأضرار على تلك الصور التالفة. |
Eğer yapabilirsek, kopmuş ve zarar görmüş sinirlerin uçlarını kuşkonmaz kullanarak yeniden oluşturabiliriz. | TED | لأنه إذا إستطعنا ذلك، فعندها ربما يمكننا إستخدام نبات الهليون لتشكيل وصلات جديدة بين طرفي الأعصاب التالفة والمقطوعة. |
Bu enzimler hasarlı dokuyu temizler ve iltihap oluşumuna katkıda bulunur. | TED | تزيل هذه الإنزيمات الأنسجة التالفة وتساهم في تكوين الالتهابات. |
Kaybedilen yada hasarlı uzuvlar için dizayn edilmiş özel protezler. | Open Subtitles | الأطراف الصناعية المتطورة والمصممة لاستبدال الأطراف التالفة أو المقطوعة |
Tamam, şimdi hasarlı kemiğin kenarına nazikçe sürerek aldığın örneği o örneği çözeltiye koy. | Open Subtitles | حسناً، قم الآن بمسح الحافة التالفة من العظم بلطف، وضعها بالمحلول. |
hasarlı sabit disklerdeki görüntüleri tamir etmek bir kaç saatini alacaktı. | Open Subtitles | فقط ساعات من استعادة لقطات من محرك الأقراص الصلبة التالفة. |
Aynı zamanda sülüklerin hasarlı dokunun iyileşmesini hızlandırdığını ispatlıyorum. | Open Subtitles | ولقد توصلت إلى أن هذه العلقات قد تكون مفيدة في تسريع شفاء الأنسجة التالفة |
Sen de hasarlı mallarla geceye karışamazdın. | Open Subtitles | لأنها كانت ستدمرك و بعدها لن تستطيع السير في الليل مع البضاعة التالفة. |
Hiperbarik Oksijen Tedavisi hasarlı hücreleri kurtarmaya yardım edebilir. | Open Subtitles | العلاج بالأكسجين تحت الضغط يمكن أن يساعد الخلايا التالفة على التعافي |
Ben daha önce yaptım. hasarlı ürünüm zaten. | Open Subtitles | كانت لدي من قبل أنا كالبضائع التالفة بالفعل |
Ben daha önce yaptım. hasarlı ürünüm zaten. | Open Subtitles | كانت لدي من قبل أنا كالبضائع التالفة بالفعل |
Taşıyıcının beynindeki hasarlı bölgeleri atlayarak orjinal yüklemeni yeniden paketleyeceğiz. | Open Subtitles | عن طريق إعادة تعبئة جزيئاتك المحملة الأساسية بحيث تتفادى الأجزاء التالفة في دماغ جسمك المضيف. |
Derimizi tarayıp, hasar görmüş dokuları onarabilecek ve vücudumuzun kullanım ömrünün sürdürebilirliğini arttıracak kişisel mikrobiyomlar yaratabilsek neler olurdu? | TED | ماذا لو استطعنا صنع مايكروبات شخصية باستطاعتها تفحص جلدنا، واصلاح الأنسجة التالفة والحفاظ على أجسادنا؟ |
Herkes görev yerine. hasar tespitine başlayın. | Open Subtitles | كُلّ شخصُ يَعُودُ إلى مكانةُ إبدأْ فحص الاجزاء التالفة |
- Bir insana bunu yapmanın tek sebebi... hasar görmüş bir doku varsa onu almaktır. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتقوم بهذه العملية هو الجراحة لتزيل المناطق التالفة |
Yarına kadar bir yığın bozuk kablo tesisatını tamir etmem gerek. | Open Subtitles | لدي كومة كاملة من الأسلاك التالفة و علي إنهاء أمرها إلى الغد |
Ah, zarar görmüş dokunun, telepatik manipülasyon yoluyla saha hafızası ile ... | Open Subtitles | ترميم الأنسجة التالفة من خلال المعالجة التخاطرية |