| Tayland ordusu, Burmalı ve Kamboçyalı göçmenleri balıkçı teknelerine satarken yakalandı. | TED | تم ضبط عساكرالجيش التايلندي و هم يبيعون المهاجرين البورميين و الكمبوديين لقوارب السمك. |
| Ben araba kullanmam ve buraya yürüme mesafesi uzaklığında sadece bir Tayland restoranı ve benzin istasyonu var. | Open Subtitles | أنا لا أقود و الأشياء المتوفرة فقط ضمن نطاق المشي هي المطعم التايلندي و محطة الغاز |
| Lütfen anne. Sadece Tayland boksu dans yarışması. Uzun sürmez. | Open Subtitles | من فضلك ياأمي أنها مجرد مسابقة ملاكمة الرقص التايلندي, ولن تكون طويله |
| Şarapla Thai yemeği yemenin senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | فلم أكن أعلم بأن احتساء الخمر والطعام التايلندي بهذه الأهمية بالنسبة لك. |
| Biraz soju içip Thai masajı yaptır. İyi gelecek ve hemen uykuya dalacaksın. | Open Subtitles | اشرب بعض من السوجو احصل على التدليك التايلندي وسوف يكون كل شئ على ما يرام عند النوم |
| Biraz ipucu vereyim... leş gibi mai Tai koyuyor ve bunu sen soğurdun! | Open Subtitles | تلميح بسيط تفوح منه رائحة الطعام التايلندي ! وأنت قمت بولادته |
| Bu akşam yemek için şu yeni Tay mekanını deneyelim. | Open Subtitles | علي الذهاب بالنسبة لعشاء الليلة، دعينا نتفقد ذلك المطعم التايلندي |
| Taylan yemeği söyleyeceğiz, belki biraz TV izleyeceğiz. Kulağa nasıl geliyor? | Open Subtitles | ربما نطلب الطعام التايلندي, ربما نشاهد التلفاز قليلاً , ما رأيك بذلك ؟ |
| Perşembe günleri Tayland yemeği yemeyiz. Perşembeleri pizza yeriz. | Open Subtitles | نحن لا نأكل الطعام التايلندي يوم الخميس نحن نأكل بيتزا يوم الخميس |
| Howard, sen çizgi roman dükkanını kontrol et, Raj, sen de Tayland lokantasına git. | Open Subtitles | هاورد, اذهب إلى محل الكتب الهزلية و راج, إذهب إلى المطعم التايلندي |
| Bayan, bu çocuk sana parmağına sürerse, hemen bana gel onu, verdiğin siparişi sana tekrar eden Tayland restoranından daha hızlı okuldan atarım. | Open Subtitles | يا سيدة , ان وضع هذا الطالب إصبعاً عليك فـ أأتِ إليّ مباشرة وسأطرده أسرع مما يستغرقه مطاعم الطعام التايلندي ليعيد قراءة طلبك |
| Tamam, Hint yemeği, pizza, Tayland yemeği, bir depo benzin donmuş yoğurt ve kiranı da eklersek 1400 dolardan biraz fazla. | Open Subtitles | حسناً .. مع الطعام الهندي , البيتزا الطعام التايلندي , خزان الغاز |
| Tayland ekonomisi sayenizde üst seviyelere çıkıcak.. | Open Subtitles | يمكن أن يتحدوا معاً لدفع الاقتصاد التايلندي إلى مستويات قياسية جديدة. |
| Ayrıca dışarıdan alınan yemekleri eve getirmek de senin görevin. Bu akşam Tayland yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | أيضاً, مهمّتك أن تحضر للبيت كل طلبات العشاء الليلة ليلة الطعام التايلندي |
| Yarın ağzında hangisi olsun istersin, Tayland mı Yunan yemeği mi? | Open Subtitles | أيهما تفضل في فمك غداً التايلندي أو اليوناني؟ |
| Onun sevmediği Tayland restoranından yemek bile söyledik. | Open Subtitles | حتى أننا طلبنا من المطعم التايلندي الذي لا يحبه. |
| Polislerin Thai masaj salonu baskınından beri böyle son dakika yalayışları görmemiştim. | Open Subtitles | عجباً، لم أرى قط إزدحام لآخر لحظة بهذه الطريقة منذ تلك المداهمة التي قام بها الشرطة لصالون المساج التايلندي. |
| Kopya kredi kartlarının alabildiği tüm Thai yemekleriyle birlikte. | Open Subtitles | مع كل الطعام التايلندي الذي تقدر بطاقة الائتمان المنسوخة شرائه |
| Ne yazık ki elimde olan tek şey günlük kahve makbuzları ve haftalık Thai yemeği siparişleri. | Open Subtitles | لسوء الحظ,كل ما لدي هي إيصالات القهوة اليومية و طلبات الطعام التايلندي لوريل لم تغادر منزلها كثيرا |
| Üç gün içinde özel kumpirimiz lezzetli Thai karidesi olacak. | Open Subtitles | بعد 3 أيام صنفنا الجديد سيكون البطاطس بالجمبري التايلندي |
| - Tai miydi? - Kesinlikle. | Open Subtitles | إذاً ستأكلين من المطعم التايلندي ؟ |
| Benimkisi gurme yemeği, Tay masajı ve futbol koçluğu yapmak. | Open Subtitles | انا خبير في تذوق المأكولات التدليك التايلندي وتدريب كرة القدم |
| - Kıyafetli Taylan masajı. | Open Subtitles | مع التدليك التايلندي أنت ترتدين ملابس |
| Patron. Taylandlılar geldi. | Open Subtitles | أيها الزعيم، التايلندي هنا |