| Eğer takımını karıştırmak istersen, ben takas yapabilirim. | Open Subtitles | أتعلم ، اذا كنت تريد التبديل في فريقك ، أنا مستعد للمقايضة |
| İçimizden ilk hastalanan kişi bir hafta boyunca takas maymunu olacak. | Open Subtitles | الرهان على أن أول شخص بيننا يسقط بسبب المرض اليوم سيصبح قرد التبديل الأسبوع المقبل. |
| Evet, tüm bu bebeklerin karışma şeyi beni gerçekten çok etkiledi. | Open Subtitles | نعم، موضوع التبديل عند الولادة هذا كله كان صعبا على حقا |
| Araç değişim noktasına yaklaşıyoruz. Sağlık ekibi hazırda beklesin. | Open Subtitles | نحنُ نقترب من موقع التبديل الفرق الطبية مُستعدة وفي إنتظارنا |
| Sadece bir anda Değişmek zor. | Open Subtitles | ومن الصعب فقط على الوجه أن التبديل. |
| Eşyalarını kendin getirirsin, bayan soyunma salonu yok, arabanda değiştirmek zorundasın. | Open Subtitles | تحضرين عددك بنفسك, وليس لدينا غرف تبديل ملابس نسائيه, لذا عليك التبديل في سيارتك, حسناً؟ |
| Sigortaları tedaviyi karşılıyor ama değişimi karşılar mı bilmiyorlar. | Open Subtitles | تأمينهم يغطي تكاليف العلاج .. و لكن هم لا يعرفون إن كانوا يستطيعون التبديل |
| Hayır, hayır eski switcheroo zehir ve içecek hakkında olan elindekini diğer kişi ile değiştirdiğin. | Open Subtitles | لا، لا، عملية التبديل المعروفة هي عندما تسمّم مشروبك ثم تبدله بمشروب الشخص الآخر. |
| - Hafta sonu nöbetlerini tutacağım ve iki ay boyunca takas maymunun olacağım. | Open Subtitles | كل مناوبات نهاية الأسبوع، وأنا قرد التبديل لشهرين. |
| Ben de takas yapmaya çalışıyordum senin için. | Open Subtitles | لقد حاولت التبديل بك |
| Don Huertero takas yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | دون هواتيرو وافق على التبديل |
| Tüm bu doğumda karışma şeyinden dolayı kendini hayvanat bahçesinde sergileniyormuş gibi hissedebilirsin. | Open Subtitles | انا خائفة بوجود موضوع التبديل عند الولادة انك قد تشعرين كأنه يتم عرضك فى حديقة |
| Sanırım baban bu karışma olayını kendi suçuymuş gibi hissediyor. | Open Subtitles | اعتقد ان اباكى يشعر ان هذا التبديل كان خطأه |
| değişim tarihini göre sınırlandırabildim. | Open Subtitles | تمكنت من تضييق النطاق لتاريخ التبديل |
| değişim saati. | Open Subtitles | ولكنه وقت التبديل |
| Değişmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد التبديل ؟ |
| Değişmek isteyip istemeyeceğini merak ettim. | Open Subtitles | هل تريد التبديل |
| Eğer bu odanın manevi değeri varsa odaları değiştirmek benim için sorun olmaz. | Open Subtitles | لا امانع التبديل اذا كان لدى هذه الغرفة قيمة عاطفية |
| Kat danışmanı olduğunuza göre, başka bir danışman ile yer değiştirmek için başvurabilirsiniz ama oda değiştirmeniz pek mümkün gözükmüyor. | Open Subtitles | بما أنكِ مستشارة مقيمة, يمكنك تقديم طلب من أجل التبديل مع مستشارة مقيمة أخرى. لكنّه من الغير المرجّح ان تحصلي على تبديل غرف. |
| Bu değişimi ben gerçekleştirmeliyim. | Open Subtitles | ينبغي أن أكون أنا الذي يجري التبديل |
| O eski switcheroo yu kendi isteyen bir kaz kafalı. | Open Subtitles | إنها أوزة انطلت عليها خدعة التبديل المعروفة. |
| Değişelim! | Open Subtitles | التبديل! |
| Değiştirme işlemi bunun arkasındaki kişiyi yakalamak için tek şansımız. | Open Subtitles | عمليه التبديل هى فرصتنا الوحيده للإمساك بالمسؤل عن هذا |
| Onu hastaneye götürebilmek için vardiyamı değiştirebilir misiniz? | Open Subtitles | لذا هل أستطيع التبديل الى فترة الظهر لأستطيع أن أقلها للمستشفى؟ |
| İlkinden sonra ucuz ve basit yönteme geçiş yapmak muhtemelen hatalı," demeye başlamışlar. | TED | وأن التبديل بين العلاجين كان غلط فادح واستخدام الحل الرخيص والسهل |
| Bir de, soyunma odasına bebek getirmemek gibi yeni bir kural koymuşlar. | Open Subtitles | ومن الواضح أن هناك قانون جديد حول إصطحاب الأطفال إلى غرفة التبديل |