| Polis seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | حسنا, الشرطه سوف تريد التحدث اليك ,انت تعلمين هذا |
| aslında, ben de seninle konuşmak istiyordum, ama sen birden... demek yaz kampınız burası. | Open Subtitles | فى الحقيقه كنت اريد التحدث اليك هناك ولكنك فجأه هذا الاسطبل هو معسكرك الصيفى |
| Bernie Seninle konuşmam lazım! | Open Subtitles | لا , تابع السير , فقط انطلق بيرني , علي التحدث اليك |
| Ben de sana gelmiştim. Vaktin var mı? Seninle konuşmam gereken bir konu var. | Open Subtitles | كنت ابحث عنك , هل لديك ثانية اريد التحدث اليك بخصوص امر ما |
| Mira, bir asistan arıyorum. Seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | انا ابحث عن مساعدة ايمكن التحدث اليك رجاء ؟ |
| Resepsiyona gelebilir misiniz acaba? Burada sizinle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | هل من الممكن ان تنزلي للاستقبال هناك شخص ما يريد التحدث اليك |
| Nikolai Amca kızdan sonra seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | بعد البنت، العم نيكولاي يريد التحدث اليك |
| Reese, lütfen içeri girmeme izin ver. Sadece seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ريس رجاء دعيني أدخل أنا فقط أريد التحدث اليك |
| Diğerleri'nin kuralları var. seninle konuşmak bir ihlal. | Open Subtitles | الباقين لديهم قواعد التحدث اليك يعد انتهاك |
| İlgilerini çok çeken bir iş için seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد اتصل بي البيت الابيض وهم يريدون التحدث اليك في مهمة |
| seninle konuşmak istediğimde, eğer seninle konuşmak istersem, seni ararım. | Open Subtitles | ابي, عندما اريد التحدث اليك ان اردت التحدث اليك |
| Baba eğer seninle konuşmak istersem konuşurum. | Open Subtitles | ابي, عندما اريد التحدث اليك ان اردت التحدث اليك |
| - Lütfen, Seninle konuşmam lazım. - Kes şunu. | Open Subtitles | اريد التحدث اليك ستوقظ الجيران |
| Jack, Seninle konuşmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك شئ اود التحدث اليك به ياجاك |
| Bak, dostum, Seninle konuşmam lazım ama Barney'e anlatmayacağına söz vermelisin. | Open Subtitles | -مرحباً -مرحباً اسمع، يا صاح علىّ التحدث اليك |
| Şey... Seninle konuşabilir miyim? Özel olarak? | Open Subtitles | هل استطيع التحدث اليك بشكل خاص؟ |
| Peter, Seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | بيتر هل يمكننى التحدث اليك ؟ |
| Onu tanıdığınızı ve sizinle konuşmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | وقال أنك تعرفه وانه يحتاج الى التحدث اليك |
| İfadelerini aldık ama birkaç dakikanız varsa sizinle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد قمنا بأخذ ايفادتهم ولكن إذا كان لديك بضع دقائق للجلوس انهم يرغبون فى التحدث اليك |
| Dewayne komite hakkında konuşmamız gerek seninle. Senin desteğin bizim için çok önemli. | Open Subtitles | اريد التحدث اليك عن اللجنه نحن نحتاج دعماً لذلك |
| seninle konuşmayı kabul etmiştim, sadece seninle. | Open Subtitles | لقد وافقت على التحدث اليك انت فقط انا لا... |
| İki dakika Sizinle konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع التحدث اليك لدقيقتين ؟ |
| Hey, Peyton. Seninle bir saniye konuşabilir miyim? | Open Subtitles | بايتون, هل يمكنني التحدث اليك ؟ |
| Bay Kramer, dışarıda konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | سيد كرامر, هل يمكننى التحدث اليك فى الخارج؟ |