| O biletleri satmadıklarını sana garanti ederim. | Open Subtitles | أضمن لك أنهما لن يبيعا أياً من التذكرتين |
| Bende böylesinin daha eğlenceli olduğunu düşündüğümden biletleri verdim. | Open Subtitles | رأيت أن ذلك أكثر مرحاً فتخلصت من التذكرتين. |
| Ben seni almaya gelirim, annen ve baban onaylamazsa biletleri alıp onlardan biriyle gidersin. | Open Subtitles | سآتي إلى منزلك لأصطحبك ،وإن رفض أبواك فيمكنك أن تأخذي التذكرتين وتذهبي مع أحدهما |
| Hayır, başka planlarım var. İki bileti de alabilirsin. | Open Subtitles | لا، لدي خطط أخرى يمكن أن تأخذ التذكرتين معاً |
| Bir turizm şirketinin ortağıyım ve... eğer kabul ederseniz, size şu iki bileti getirdim. | Open Subtitles | أَنا شريك في وكالة سفريات و معي هذه التذكرتين ، إذا كنت تود خذهم |
| - biletlerden biri onun için. - Diğeri kimin olacak bakalım, haber verirsiniz. | Open Subtitles | إحدى التذكرتين هي له - فقط أعلميني من هو الفائز - |
| Gramafon. İki bilet bulduktan sonra, oteldeki herşeyi taşıdım. | Open Subtitles | إنه الجرامافون.لقد نقلت كل شىء من الفندق بعد أن وجدت التذكرتين. |
| Dünyayı dolaşabileceğimiz bu biletleri aldım. | Open Subtitles | اشتريتُ هاتين التذكرتين للسفر حول العالم |
| Dünyayı dolaşabileceğimiz bu biletleri aldım. | Open Subtitles | اشتريتُ هاتين التذكرتين للسفر حول العالم |
| Sana verdiğim biletleri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر التذكرتين اللتين أعطيتك إياهما؟ |
| biletleri aldım bile. Hadi gidelim. | Open Subtitles | اشتريت التذكرتين مسبقاً، لنذهب وحسب. |
| biletleri bir aile dostundan almadın, değil mi? | Open Subtitles | لم تحصل على التذكرتين من صديق ، صحيح ؟ |
| Conrad önceki haftadaki eylemlerinin bir keffaret girişimi olarak bu biletleri olnlara göndermişti. | Open Subtitles | كان(كونرد) من أرسل التذكرتين في محاولة منه للتكفير عن أفعاله في الأسبوع السابق |
| Tim Whatley'yi arayıp, ondan biletleri geri isteyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الاتصال بـ(تيم) ومطالبته بارجاع التذكرتين. |
| Tamam, iki bileti de ona vereceğim. | Open Subtitles | حسناً، سأعطيه التذكرتين |
| Elimde şu biletlerden var... - İstersen açabilirsin. | Open Subtitles | ...حسنا ، لدي هاتين التذكرتين يمكنك الرد على هذه المكالمة إن رغبتِ |
| Şu biletlerden birini alayım. | Open Subtitles | سآخذ احد التذكرتين |
| İki açık bilet bile aldım. | Open Subtitles | حتى أني حصلت على هاتين التذكرتين المفتوحين |