| Komuta/Silah: Stratejik füze fırlatımı için... 1SQ'ya geçişin tahmini süresi, 14 dakika, efendim. | Open Subtitles | من غرفة التسليح للتحكم الوقت المتوقع للأستعداد لإطلاق الصواريخ هو 14 دقيقة سيدي |
| Amerikan Silah şirketinde mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل انت مُعيّن من جهة شركة التسليح فى امريكا ؟ |
| Kurbanın inşaat alanına gitmiş temelin üzerine düşmüş kendini demirlerden birine saplamış olma ihtimali de var. | Open Subtitles | فمن الممكن أن الضحية أخطأت في موقع البناء سقط في الأساسات خوزق نفسه على حديد التسليح |
| Silahlanma ise bana göre değil. Savaş oyuncaklarını bile onaylamıyorum. | Open Subtitles | التسليح ليس من شأني أنا حتى لا أوافق على ألعاب الحرب |
| Tepeden tırnağa silahlı dört adamın karşısına tek kişi pat diye çıkıp sikko bıçağınla mı savaşacaksın? | Open Subtitles | أستقومين بمهاجمتنا من الغابة، واحد ضد أربعة، كلنا مسلحون تمام التسليح وأنت ليس لديك سوى سلاحك لذبح الخنازير |
| Bu çağrı için dünya liderleri tartışmaya katılmak hakkını nükleer silahsızlanma. | Open Subtitles | ولذلك أدعوا زملائي قادة الأمم للإجتماع حالاً كي نناقش إلغاء التسليح النووي |
| Askerlerin yiyeceği, yakıtı, cephanesi tükenmiş durumda. | Open Subtitles | القوات قد فرغ منها الطعام الوقود , التسليح |
| Amerikan Silah şirketinde mi çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل انت مُعيّن من جهة شركة التسليح فى امريكا ؟ |
| Silah/Komuta: Tüm tüplere basınç uygulayın. | Open Subtitles | من التحكم لغرفة التسليح أبدء بمحاكاة الضغط في كل أنابيب إطلاق الصواريخ |
| Silah/Komuta: Tüm tüplere basınç uygulayın. | Open Subtitles | من التحكم لغرفة التسليح أبدء بمحاكاة الضغط في كل أنابيب إطلاق الصواريخ |
| Silah/Kaptan: 1SQ için öngörülen süreyi verin. | Open Subtitles | من الكابتن لغرفة التسليح أعلمني بالوقت المحدد لإطلاق |
| Kaptan/Silah: 1SQ için öngörülen süre... 14 dakika, efendim. | Open Subtitles | من التسليح للكابتن الوقت المحدد لإطلاق الدفعه الأولى من الصواريخ هو |
| Ağır inşaat demirini ve çimento döşemelerini de götürmüşler. | Open Subtitles | إنهم حتى قاموا بشحن تلك المواد الثقيلة كحديد التسليح والأسمنت |
| Dedi, karnından inşaat demiri geçmiş kadın. | Open Subtitles | تقول هدا سيدة لديها ثقب بسبب حديد التسليح فى بطنها |
| Kusura bakma, dostum. İnşaat demirleriyle iyi bir mazimiz yokmuş. | Open Subtitles | أجل, آسفٌ يا صاح إتضح أن لديّ حساسية تجاه جديد التسليح! |
| Ormandaki Silahlanma yarışında daha güçlü silaha sahip birileri beklenenden daha sık görülür. | Open Subtitles | في سباق التسليح في الغابة هنالك عادة كائن آخر يملك سلاحًا أقوى |
| "nükleer Silahlanma yarışı hakkındaki konuşmasından bahsediyor. | Open Subtitles | خطاب الرئيس حول سباق التسليح النووى |
| Bir düzine silahlı muhafız haydutları uzak tutacaktır. | Open Subtitles | بوجود دستة من الحراس ، جيّدي التسليح سيبعدون أي لصوص بعيداً |
| Ve o yani ben, dikkatinizi verin sizi buraya evrensel bir silahsızlanma amacıyla çağırdım. | Open Subtitles | و هو، أنا و أنتم معيّ، طلب منكم المجيء إلى هنا بهدف إلغاء التسليح النووي العالمي. |
| Askerlerin yiyeceği, yakıtı, cephanesi tükenmiş durumda. | Open Subtitles | القوات قد فرغ منها الطعام الوقود , التسليح |
| Durumuzu tatbikat için 1SQ'ya getirin. Ben Kaptanınız. Bu bir tatbikattır. | Open Subtitles | جهز المجموعة الأولى من الصواريخ لإختبار التسليح معكم الكابتن ، هذا إختبار |