"Sahilde olmak" Danışmanın 'sözleşmeler arasında' durmasıdır. | Open Subtitles | "علي البحر" هذه استشارة ل مرحلة "بين التعاقدات" |
Bunlar, bazı önemli sözleşmeler vardı ve Adrian Bağdat'ta kişinin noktası oldu. | Open Subtitles | وقد حظوا بعددٍ كبيرٍ من التعاقدات وقد كان "آدرين" الشخصُ المسؤل في العراق |
Adeline Danvers İşçi Hakları ve sözleşmeler birimimizdeki avukatlardan birisi. Kendisi 28. katta. | Open Subtitles | أدلين دنفر) مستشارة قانونية مبتدئة في قسم) التعاقدات وشؤون العاملين بالطابق الـ28 |
Onun yerine satıcıya gidip biraz broşür alalım. | Open Subtitles | دعونا نبحث عن وكلاء التعاقدات ولنحصل على بعض النشرات |
Şimdi satıcıya gidebilir miyiz? | Open Subtitles | هل نذهب الى وكلاء التعاقدات الان؟ |
Görünen o ki bu iki şirket hükümet sözleşmelerinde birlikte bir çok iş yapmış. | Open Subtitles | اتضح ان الشركتين لهما قائمة طويلة من التعاقدات الحكومية |
Pentagon sözleşmelerinde yüklenici tarafım ben. | Open Subtitles | أنا مسؤول التعاقدات لدي "البنتاجون" |
Sonra da satıcıya gideriz. | Open Subtitles | بعدها سنذهب لوكلاء التعاقدات |
Ve ancak (Klilian) askeri sözleşmelerinde kullanılan - o yapmak için kullanılan tam olarak ne - | Open Subtitles | -ولكن (كليليان) إستخدمها في التعاقدات العسكرية -هذا بالضبط ما إعتاد علي فعله |