| Bunun sebebi, Ön parietaldaki çürüme ve dış arka loblardaki hasar olabilir. | Open Subtitles | على ما يبدو نتيجة التعفن بالجدار الأمامي مؤقته وبشحمات آذان القفا |
| Dirilme evresinden sonra, çürüme büyük oranda yavaşlıyor. | Open Subtitles | عند الإحياء مجددا نسبة التعفن تبطأ أساسيا |
| Ardından, vücut çürümeye başladıkça, - 24. saate kadar etkisi geçmeye başlar. | Open Subtitles | و بعد مرور 24 ساعة يبدأ الجسد فى التحلل و التعفن |
| küf gibi, mikroplar ve çeşitli parazit unsurlar neden olur. | Open Subtitles | مثل التعفن طبقا ل جراثيم التعفن و مختلف عوامل الطفيليات |
| Bu çürümüş fare yuvasının onun gibi birini kullanabileceğini. | Open Subtitles | وهذا التعفن الثقيل المقرف يستطيع إسغلال شخص ما مثلها |
| Sen etraftayken bir çürük kokusu geliyor. | Open Subtitles | انها رائحة التعفن التي تفوح منك عندما تكون بقربي |
| Başkent Ekspresi yolcularının trene gelmeleri rica olunur. Boş alanda huzurumla çürümek varken küçük Edgar Hoover'ın eline düştüm. | Open Subtitles | التعفن في ملعب البيسبول أفضل حالا من ذلك |
| Amip benzeri sümüksü mantarlar, bakteri ve çürüyen bitkilerle beslenerek yüzeye yayılıyor. | Open Subtitles | اميـبا الوحل المميزة الطراز الانسيابية الشكل تتغذى على النباتات وبكتيريا التعفن |
| Çürümeyi dışarıda tutup, bölgemizin kirlenmesini önlemek için pencereleri tahtayla kapatıp kum torbalarını istifledik. | Open Subtitles | بحشو النوافذ وتكويم اكياس الرمل لإبقاء التعفن بالخارج من إفساد مجتمعنا |
| Bu topraktaki, iklimdeki ve bozulmanın derecesindeki pH ile uyuyor. | Open Subtitles | هذا يتوافق مع درجة الحموضة في التربة, الطقس و درجة التعفن |
| çürüme önce, ön loblarda başlıyor. Neocorteks'de, | Open Subtitles | التعفن يحدث أولا في شحمات الأذان الأمامية |
| Benim gibi ölüler, sadece çürüme ve falcıları dert ederler. | Open Subtitles | الموتى يحبونى قلقى الوحيد التعفن والميل المرضى نحو الجثث |
| Oradaki iklim çok iyi bu yüzden üzerinde hiçbir çürüme yok. | Open Subtitles | المناخ جيد هناك ، لن يحصل التعفن عليه هناك |
| Bilirsin, önce kan ısırığı gelir sonra hastalık, sonra ölüm, sonra da çürüme. | Open Subtitles | تعلمين ، هناك عضات الدم المرض ، الموت ، التعفن |
| çürümeye dair herhangi bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا دليل على التعفن بواسطة الكائنات الدقيقة |
| Siper donması dediğimiz şey el ve ayakların uzun süre ıslak ve nemli kalması sonucu çürümeye başlaması durumudur. | Open Subtitles | القدم المخندقة هو عندما هو عندما تكون يديك وقدميك في وضع مثلج و رطب لفترات طويلة و تبدا في التعفن |
| Cesedin şişip çürümeye başlamasından önce belki bir gününüz var. | Open Subtitles | لديكم يوم واحد تقريباً. قبل أن تيدأ الجثة في الإنتفاخ و التعفن. |
| Bir ideolojik hastalık küf gibidir ve önleyici tedbirler gerektirir. | Open Subtitles | أيديولوجية المرض تشبه التعفن و إحتياجات الوقايه |
| Püskürtme ve kutsal milli hürriyet ağacını ideolojik küf hastalığından kurtarmak için en iyi zaman askerliktir. | Open Subtitles | إختيار الأشخاص فى إفضل وقت لرش و إنقاذ الشجره المقدسه لحرية الوطن من مرض التعفن الإيديولوجى |
| Bu çürümüş fare yuvası onun gibi birini kullanabilir dediniz. | Open Subtitles | وهذا التعفن الثقيل المقرف يستطيع إستغلال شخص ما مثلها |
| - Dişinde çürük var. | Open Subtitles | أرى أن التعفن بدأ. |
| Hapiste çürümek istemiyorsan parayı getirsen iyi edersin. | Open Subtitles | إذا لم تكن تريد التعفن في السجن عليك جلب المال. |
| çürüyen eti alip kaynar sarapla da çürügü yakmaya çalisabilirim. | Open Subtitles | سأزيل الطرف المتضرر وإيقاف التعفن بالنبيذ المغلي |
| Çürümeyi engeller. | Open Subtitles | إنه يمنع الأشياء من التعفن |
| SSR'deki bozulmanın ne kadar derine indiğini biliyor musun sen? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة عن كيف بالغ التعفن ب (الامن القومى)؟ |
| Zaten, işlemediğin bir suç yüzünden hapiste Çürümenin ne anlamı var? | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك, ما الفائدة من التعفن بالسجن لجريمة لم ترتكبها؟ |
| Çürüyeyim... | Open Subtitles | أنا التعفن قد... |