| Bazı komplikasyonlar yarandı, ama Chloe çok dirençli bir kız. | Open Subtitles | لقد كانت هُناك بعض التعقيدات, لكن كلوي خرجت منها كالفارسة. |
| Bu derece önemli bir ameliyatta, sizin de tahmin edeceğiniz üzere beklenmedik bazı komplikasyonlar oldu. | Open Subtitles | بقدر ما تستطيعون تخليه عن عملية بهذا الحجم كان هناك عدداً من التعقيدات الغير متوقعة |
| Öyle çok karmaşa yarattık ki, biz de onu temizleyip bulduğumuz yere koymaya karar verdik. | Open Subtitles | في النهاية ، تسبب بالكثير من التعقيدات حيث قررنا أن ننظفه و نعيده حيثما وجدناه |
| Humphrey, savaş oyunlarımızdaki karışıklıklar senin gibi bir sondaj işçisinin anlaması için çok karışık. | Open Subtitles | همفري, التعقيدات من العاب حربنا انه شي معقد لشخص مثلك. |
| Normal bir insana kıyasla oluşacak komplikasyon neticesinde ölme riskin daha yüksek. | Open Subtitles | أنت لديك أحتمالية أكبر من الطبيعي أن تؤدي التعقيدات الجراحية إلى موتك |
| İstediğin zaman seni memnuniyetle New York'a götürür,bu işlerin... gerçekte ne kadar karışık ve etkileyici olduğunu gösteririrm, barmen çocuk ama olur da gidersek, barla kim ilgilenecek? | Open Subtitles | سأكون سعيدة بأخذك لنيويورك بأي وقت و جعلك تشاهد كيف اواجه التعقيدات لكن من سيعتني بالبار عندها، أيها الساقي؟ |
| Ama eğer öyle olmazsa, farklı komplikasyonlar olabilir. | Open Subtitles | لكن اذا لم تفعل من الممكن ان تحدث بعض التعقيدات |
| Biz komplikasyonlar her an artabilir şüphesiyle onu yoğun bakımda tutuyoruz. | Open Subtitles | فقط نحن نبقى نتابعها عن قرب فيما التعقيدات تزداد في هذه اللحظة |
| Senor Cabral, beklenmedik komplikasyonlar her görevin bir parçasıdır. | Open Subtitles | سيد كابرال, التعقيدات المفاجئة هي جزء من كل مهمة |
| Silah yarası yüzünden komplikasyonlar sürekli artıyor. | Open Subtitles | التعقيدات تظهر دائماً بسبب جراح الطلق الناري! |
| Sarılık sonrasında bazı komplikasyonlar oluşmuş. | Open Subtitles | هي التعقيدات من إلتهاب كبده. |
| Ama uzaktan kumandalı patlayıcı yanında bir sürü başka karmaşa getirir. | Open Subtitles | لكن ذبذبات الراديو تضيف ضيفاَ جديداَ من التعقيدات |
| - karmaşa ve gerçeklerden bizi uzaklaştıracak bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | آسفة - جميعنا نحتاج لشيء ما - ليشغلنا عن التعقيدات و الواقع |
| Yine de, bazı karışıklıklar oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك البعض من التعقيدات |
| - Bazı karışıklıklar yaşandı, ve... operasyon sırasında Lisa yaralandı. | Open Subtitles | حدثت بعض التعقيدات و"ليزا" اُصيبت بالعملية |
| Yani, bulduğum bir tür komplikasyon bu. | TED | و هذا هو نوع من التعقيدات التي واجهتها. |
| Daha önce doğumla ilgili, bu kadar acayip bir komplikasyon görmemiştim. | Open Subtitles | إذاً فهذه أحد أكثر التعقيدات الولادية غرابة على الإطلاق |
| Ama bunlar benim gerçek hislerim mi? Ben sadece bir robot muyum? Yoksa robotlar da karışık, yasal yollardan elde edilmiş bir bilince sahip olabilir mi? | Open Subtitles | هل انا انسانة أم اني مجرد الة لديها من التعقيدات ما لا تفهمه؟ |
| Madhu taraması sürüyor çok kısa bir süre sonra, komplikasyonları öğreneceğim | Open Subtitles | يتم فحصها ، بعد فترة ، سيعلمون عن التعقيدات |
| Ama, Dr. Evil, kedigillerin tekrar canlandırılmasında ummadığımız karışıklıklarla karşılaştık.. | Open Subtitles | -لكن لم نقدر ان نتوقع مثل هذه التعقيدات يا د.ايفل |
| Sen olası komplikasyonlara benden daha hakimsin. | Open Subtitles | التعقيدات وتعرف مدة, منذ الأطفال طب في أعمل لم ولكن الأطفال هؤلاء مع تحدث التي |
| Bütün akşamı ayırmaktan zevk duyacağım ilginç karmaşıklıklar var... ...ama bunu yapmayacağım. | TED | هنالك الكثير من التعقيدات العلميه المرحه اتمنى ان اتحدث عنها طوال هذه الأمسيه لكني لن افعل ذلك |
| Eğer karmaşıklıkları bir kenara koyarsak, ölçek sorunumuz var. | TED | إذا أبعدنا التعقيدات سيكون لدينا مشاكل في الصعود |