Kimse seninle konuşmak istemiyor, bu yüzden neden düşüp ölmüyorsun. | Open Subtitles | لا أحد يريد التكلّم معك، لذا فلمَ لا تسقط ميتاً؟ |
Özellikle de aşkı konuşma şeklimizde yanlış olan şeyleri konuşmak istiyorum. | TED | وتحديدًا، أوّد التكلّم عن الخطأ بحديثنا عن الحب. |
Benimle bir iki kelime konuşmak için durdular, ve sadece merak ettiğim için başka kiminle konuşmak istediğini görmek istedim ve senin olduğun ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد كنت فضولياً لأرى مع من يريد التكلّم غيري، وكان أنت |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, daha önce restorandaydım ve seninle olan biten hakkında konuşabilir miyiz merak ettim. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج، كنت في المطعم أمس الأول، وأتسائل ما إذا إستطعت التكلّم معك بشأن ما حدث |
Joey, bekle bir saniye. Leonard, seninle biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | جوي، إنتظر قليلاً لينارد، هل يمكننا التكلّم معك قليلاً؟ |
Kaba olmak istemiyorum, ama arkadaşımla özel konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون وقحة ولكني أريد التكلّم مع صديقتي بإنفراد. |
Seninle aşk konusunu konuşmak çok karışık bir şey. Bu aşk değil. Sadece bir aldatmaca. | Open Subtitles | التكلّم معك عن الحب معقّد ليس هذا حباً بل هو لعبة مجرمين |
konuşmak isteyip istemediğini merak ettim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن تعرفي إن كُنتِ تريدينَ التكلّم |
Aynı anda konuşmak ve araba sürmek yasa dışı. | Open Subtitles | لا تستطيع التكلّم والسياقة في نفس الوقت إنه غير قانوني |
Sen bunları yaşarken hastaların hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التكلّم عن مرضاك الآن وقد مررتَ بهذا الأمر الجلل |
Ama onunla konuşmak istiyorsan gideceğimiz yerde bekliyor ahbap. | Open Subtitles | . إن أردتَ التكلّم معه فهو حيث نحن ذاهبان يا صاح |
konuşmak aklına gelen ilk içgüdü, ama konuşma. | Open Subtitles | أعلم أنّ الغريزة الأولى لديكَ هي التكلّم ولكن لا تتكلّم |
Dedektifle konuşmak istiyorsanız lütfen oturun. | Open Subtitles | إذا أردت التكلّم مع المحقق، تفضّل بالجلوس. |
Kızgın olduğunu biliyorum ama seninle biraz konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أعرف أنّك ما زلت غاضباً منّي، لكن هل يمكنني التكلّم معك قليلاً؟ |
Bunu yukarıda konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا التكلّم حول هذا في الطابق العلوي ؟ |
Biraz konuşabilir miyiz anne? | Open Subtitles | أمّاه , هل بإمكاني التكلّم معكِ لبعض الوقت ؟ |
- Seninle hemen konuşmam lazım. | Open Subtitles | ــ أحتاج الى التكلّم معك الآن ــ بربّك الى أين تذهب؟ |
- Hey, tanımıyorum seni dostum. Seninle konuşmalıyım, gel buraya. | Open Subtitles | أنا لا أعرفك يا صاح - أريد التكلّم معك لدقيقة واحدة - |
Tabi, tekrar siyasiler hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | بالطبع، يمكننا التكلّم عن السياسة مجدّداً |
Gizli olmadığı sürece rahatça konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التكلّم بحريّة طالما أن ما تقولهُ ليس سري. |
Fazla konuşamam. | Open Subtitles | إنّي خائف على حياتي. لا أستطيع التكلّم لوقتٍ طويل. |