| Adam muhtemelen inşaat kaynakçısıymış, ta ki artrit onu güçsüz düşürene kadar. | Open Subtitles | لقد كان لحام ، فالغالب يعمل في البناء حتى أضعفه التهاب المفاصل |
| Ve bu terapi, kızımdaki artrit türü içindi. | TED | وتمت الموافقة عليه لعلاج التهاب المفاصل عند ابنتي. |
| Ama endişeli bir yakınınızdan ya da sinir olmuş bir ofis arkadaşınızdan eklemlerinizi çıtlatmanın eklemlerinizde artirit (kireçlenme) yapacağını duymuşsunuzdur. | TED | لكن قد تكون سمعت من قريب مهتم أو زميل منزعج أن فرقعة مفاصلك سوف تسبب لك التهاب المفاصل |
| kireçlenme tedavisiyle ilgili sorunlarım var. | Open Subtitles | اتضح أنني زودت من جرعة دواء التهاب المفاصل |
| Hikayeci: Hepimiz kanserin risklerini biliyoruz ama daha fazlamızı etikeleyen bir hastalık daha var: eklem iltihabı. | TED | المذيع : نحن جميعا نعي خطر مرض السرطان ولكن هناك مرضٌ آخر وهو يؤثر على عدد اكبر من مرضى السرطان .. انه التهاب المفاصل |
| Kanser sizi öldürebilir, ama istatistiklere bakarsanız eklem iltihabı daha fazla can yakıyor. | TED | صحيح ان السرطان قد يقتلك .. ولكن عندما ننظر الى الارقام فان نجد ان التهاب المفاصل يدمر حياة الكثيرين منا |
| Ve aslında Emily'nin yattığı hastanedeki eczaneye yeni gelmişti. artrit için. | TED | وفي الواقع تمت إضافته إلى صيدلية المستشفى التي كانت فيها إيميلي، لعلاج التهاب المفاصل. |
| Bunun suçlusu "artrit". Eklemlerde ağrıya ve iltihaba neden olan bu hastalık yalnızca Amerika'da bile 90 milyondan fazla insanı etkiliyor. | TED | المتهم هو التهاب المفاصل: وهي حالةٌ تسبّب تهيجات وآلامًا في المفاصل لزهاء 90 مليون نسمة في الولايات المتحدة فقط. |
| Bunun önündeki ilk engel aslında artritin 100'den fazla artrit hastalığı kapsaması. | TED | إن العقبة الأولى هي أن التهاب المفاصل عبارة عن مصطلح يشمل ما يزيد عن 100 حالة مختلفة منه. |
| Her artrit türünün nedeni eski bir spor sakatlanması değildir. | TED | لا يمكن أن تعزى جميع أنواع التهاب المفاصل لإصابات رياضية قديمة. |
| Alerji, ALS, artrit ya da sarkoidoz değil. | Open Subtitles | ليست حساسية، تصلب الأطراف التهاب المفاصل أو الورم الحُبيبي |
| Genç tipi romatizmal artrit olabilir. | Open Subtitles | طبيعة الأجهزة ترجح التهاب المفاصل الروماتزمي للأطفال |
| Depresyon, diyabet, kalp, kireçlenme vb. rahatsızlıklar. | Open Subtitles | إنّها اعتلالات كاﻹحباط، السكّري، القلب، التهاب المفاصل و هلمَّ جَرّا. |
| Karım kireçlenme yüzünden çok fena acı çekiyor. | Open Subtitles | زوجتي تعاني شيئاَ متعباَ من التهاب المفاصل |
| Günde yarım saat yürümek endişe, depresyon kireçlenme, bunaklık, diyabet riskini azaltıyor. | Open Subtitles | المشى لمدة نصف ساعة يقلل حالات الاصابة بالقلق التهاب المفاصل,الاكتئاب,و اشياء مثل العته و السكر |
| kireçlenme, fiziksel hasar veya bilerek yanlış yazma gibi. | Open Subtitles | التهاب المفاصل, و الأضرار الجسدية أو التغيير المتعمد من المشتبه فيه |
| kireçlenme en kötü problemim. | Open Subtitles | اتضح أن التهاب المفاصل أبسط مشاكلي |
| Sanırım kireçlenme problemin azaldı, ha? | Open Subtitles | أرى ان التهاب المفاصل اصبح بحال أفضل. |
| ..mesela eklem iltihabı, saç dökülmesi, boyun ağrıları.. | Open Subtitles | مثل التهاب المفاصل الروماتيزم,فقدان الشعر,ورم الرقبة |
| - eklem iltihabı için yaşı çok genç. | Open Subtitles | جيبز : انه شـاب حتى يتعرض الى التهاب المفاصل داك : |
| Timsah, eklemleri iyileştirir. | Open Subtitles | التمساح ، لعلاج التهاب المفاصل. |
| Sürekli enzim akışı kıkırdağı bozmaya başlar ve eklemi güçsüzleştirerek artrite neden olur. | TED | وتتسبب موجات الإنزيمات المستمرة في تدهور حالة الغضروف، ما يضعف المفصل ويؤدي إلى التهاب المفاصل. |