| - Gail, içinde acılı cips ve şampanya vardı. | Open Subtitles | يا (غايل)، لقد كان رقائق التورتيلا ونبيذ! |
| Geniş, tenha lokasyon, rutubet yok... ve istediğiniz kadar bedava tortilla yersiniz. | Open Subtitles | وسيع، موقع معزول، لا رطوبة، وبإمكانك الحصول على التورتيلا متى ما أردت. |
| Bir parça ekmek ya da beni ayakta tutabilecek biraz tortilla olsa | Open Subtitles | قطعة خبز أو قليلاً من التورتيلا أقيم بها صلبي |
| Telefon ediyor, tortilla cipsi yiyebiliyor. | Open Subtitles | يمكنه الاتصال بالهاتف ويأكل تشيبس التورتيلا |
| tortilla çorbası elemanın beklediğinden daha baharatlıydı. | Open Subtitles | حسنا حساء التورتيلا كان أكثر حرارة من المتوقع |
| Tatlım? tortilla çerezleri bile ne dediğini anladı. | Open Subtitles | عزيزتي ، شرائح التورتيلا تفهم ماتقصدين |