| Neredeyse her yıl, Himalayalar ve Tibet Platosu'nda bir takım gönüllü görevler üstleniyorum. | TED | تقريبا كل عام كان يساورني الحظ ان اخرج في مهمات الى جبال الهملايا و التيبت |
| Şaşırtıcı bir şekilde hiçbir yere gitmemenin en az Tibet ve Küba'ya gitmek kadar heyecan verici olduğunu keşfettim. | TED | وبالتالي، وهنا كانت المفاجئة الكبرى، وجدت أن عدم الذهاب لأي مكان كان بقدر الحماسة لو ذهبت إلى التيبت أو كوبا. |
| ♫ ♫ Ve şu adam, Tibet'te 7 yıl, bir Nazi'ye dönüştü. | TED | ♫وذلك الشاب .. سبة سنوات في التيبت .. من ثم تبين انه نازي ♫ |
| Suçu, Tibetli bölücü bir gruba atıyorlar. | Open Subtitles | يرمون الأمر كله على جماعة منشقة من التيبت. |
| Hiç Tibetli rahipler yoğun ibadet halindeyken üzerlerinde yapılan nörolojik çalışmaları okudunuz mu? | Open Subtitles | اما أن يكون من تقرأ أي الدراسات العصبية القيام به على رهبان التيبت عندما يكونون منغمسين في صلاة عميقة؟ |
| Eğer sol tarafınıza düşerseniz Nepal'e doğru 2438 m. düşersiniz. Sağ tarafınıza düşersenizde Tibet'e doğru 2657m. düşersiniz. | TED | فإن سقطت إلى اليسار سوف تقع .. مسافة 8000 قدم إلى النيبال وإن سقطت إلى اليمين سوف تقع مسافة 12000 قدم إلى التيبت |
| Galiba Tibet'e düşmek daha iyi, en azından daha uzun yaşarsınız. | TED | لذا يفضل أن تسقط نحو التيبت .. لانك ستعيش أكثر بسقطة 12000 قدم |
| David-Neel'ın yazdığı Tibet ile ilgili kitabımda yıllardır okuduğum gibi: Acıdan kurtulamayı başaran bütün ruhlar onları bekler. | Open Subtitles | لاسا كنت قد قرأت عن ذلك في كتابي حول التيبت لتتحرر جميع المخلوقات من المعاناة |
| Çin ordusundan saklanarak Tibet boyunca yürüdüm. | Open Subtitles | لقد شققت طريقي من خلال جبال التيبت متجنبة الجيش الصيني |
| Tibet, Şili, Berlin, hem de duvar varken. | Open Subtitles | التيبت , شيلي , برلين عندما كان هناك الجدار العازل |
| Oh, kısa bir süre önce de Tibet'e gitti. | Open Subtitles | أه، هي أيضاً ، ذهبت إلى التيبت منذو مدة قصيرة.. |
| Bu beş SNP, EPAS1 diye adlandırılan gen çerçevesinde Tibet Topluluğundaki çok belirgin haplotip'i temsil etmektedir. | TED | هذه الخمسة SNP تمثل مجموعة جيناتٍ محددةٍ جداً من سكان التيبت حول جين يدعى EPAS1. |
| Tibet'te, ülkesinin işgalini küçük bir pankart ile protesto ettiği için iki yılını hapiste geçirmiş. | TED | تم زجها في السجن لمدة عامين في التيبت لارتدائها " لافتة " صغيرة اعتراضا على احتلال بلدها |
| Ve o isyan sırasında -- ki manastırındaki herkes hapse atıldı Dalai Lama Tibet'i terk etmek zorunda kaldığı yıldı. | TED | وقد كان ... جُل فترة تعليمه الديني كانت في ذلك السجن في فترة التصعيد .. عندما اضطر الدلالي لاما الى الرحيل الى التيبت |
| 2 ay sonra, Tibet'e gittim ve fotoğraflarımı yanıma alarak söyleşi yaptığım insanların yanına gittim. | TED | وبعد شهرين لاحقا ذهبت الى .. التيبت وبدأت أقابل الناس هناك .. وأأخذ بعض الصور لهم " هذا ما أفعله " |
| Ve içeri sızmalıydım -- çünkü Tibet'te Dalai Lama'nın fotoğrafını çekmek yasak -- tutuklanmanın en kolay yolu bu olsa gerek. | TED | وكنت قد أدخلت خلسة .. بعض الصور للدلالي لاما لانه ممنوع القيام بذلك في التيبت وهي الطريقة الاسرع لكي يتم القاء القبض عليك .. |
| Burada, Dharamsala'daki Tibetli çocukları Photoshop öğrenirken görüyorsunuz. | TED | وهنا درس تعليمي لبرنامج " الفوتو شوب " لأطفال .. لأطفال التيبت في " دهارامسلا " |
| -Eğer Tibetli olsaydım, bana inanırdınız değil mi? | Open Subtitles | إذا كنت في "التيبت"، كنت ستصدقنى بالرغم من ذلك، أليس كذلك؟ |
| Eski Tibetli filozofların dediği gibi, | Open Subtitles | و كما تقول فلسفة التيبت القديمة |
| "Onu Hintli bir sihirbazdan aldım. O da Tibetli bir sihirbazdan almış." | Open Subtitles | "أخذتها من أفضل ساحر في (الهند) وهو أخذها من أفضل ساحر في (التيبت)" |
| "Onu Hintli bir sihirbazdan aldım. O da Tibetli bir sihirbazdan almış." | Open Subtitles | "أخذتها من أفضل ساحر في (الهند) وهو أخذها من أفضل ساحر في (التيبت)" |