Evet babamın evinden aldığın saati de.. taşımazsın değil mi? | Open Subtitles | ألا تحمل ساعة مثل التي أخذتها من منزل أبي ؟ |
Aile kurmak için... aldığın mükâfatı kullandın. | Open Subtitles | استخدمت المكافأة التي أخذتها للبدء في انشاء عائلة |
Senin aldığın çeyrek milyondan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن ربع مليون دولار التي أخذتها |
Bakın annemin üzerine yemin ederim, dün gece evime aldığım kız o değildi. | Open Subtitles | أنظر أقسم بحياة أمي, تلك ليست الفتاة التي أخذتها المنزل معي ليلة أمس |
Hötöröf kardeşinden aldığım şu madalyona ne dersin, aşağılık piç kurusu? | Open Subtitles | ماذا عن قطعة المجوهرات التي أخذتها من أخوك أيها الأحمق ؟ |
Senden aldığı ise bu asil adamların karşısına gelip konuşabilmekti. | Open Subtitles | التي أخذتها في مقابل بانها تحصل على مقابلة رسمية مع هاؤلا النبلاء. |
Aile kurmak için, aldığın mükafatı kullandın. | Open Subtitles | استخدمت المكافأة التي أخذتها للبدء في إنشاء عائلة |
aldığın 5 milyon doları bize hiç anlatmadın. | Open Subtitles | وانت لم تخبرنا ابدا عن الملايين الخمسة التي أخذتها |
aldığın para çantanın içindeyse, bunlardan biri olması gerekiyor. | Open Subtitles | فلو كانت الفئة التي أخذتها من الحقيبة فسوف تكون هذه |
Rehin aldığın kız, bana şarkılar söylüyor. | Open Subtitles | الفتاة البشرية التي أخذتها رهينة تكلّمني |
Geçen gece mekanımdan aldığın Cip Cherokee var ya? | Open Subtitles | الجيب الشيروكي التي أخذتها من فندقي ليلة أمس؟ |
Yargıç Harper'ın evrak çantasından aldığın izin kağıtlarıyla başlayalım. | Open Subtitles | بدايةً من قسائم الإذن التي أخذتها من حقيبة القاضية هاربر |
Paradan bahsettim, hani şu aldığın 45 bin dolardan. | Open Subtitles | تَحدّثتُ عن المالِ الـ 45 ألف التي أخذتها |
Evin için Karishma'dan aldığın 3 milyonu geri verdin mi? | Open Subtitles | هل استرجعت الـ3 ملايين التي أخذتها من كاريشما لمنزلك؟ |
Sanırım aldığım tüm şansların senin nezdinde bir değeri yok, ne dersin? | Open Subtitles | أعتقد كل الفرص التي أخذتها لا تبلغ إلى أي شيء في عيونك. |
Benim laboratuvarda aldığım beyaz hap ile sizin aldığınız tamamen aynı şeyler. | Open Subtitles | الحبة البيضاء التي أخذتها في المختبر هي نفس الحبوب التي تتعاطينها تماماً |
Babamın vücudu ölmüş olabilir ama nefesinden aldığım güç hâlâ benimle. | Open Subtitles | جسد والدي مات, لكن القوة التي أخذتها من نفسه بقيت معي. |
Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz. | Open Subtitles | هذه هي البصمة التي أخذتها من مكتب أشر البارحة |
Polisin geçen yıl kamyonetten aldığı silahlar hangileriyse. Benimler. | Open Subtitles | التي أخذتها الشرطة من السيارة العام الماضي ، كلها لي |
Son bir şey daha-- ...eski eşinin senden aldığı Ferrari var ya? | Open Subtitles | سيارة الفيراري، التي أخذتها زوجتك السابقة ؟ |
Ian McKinley. Ölümüme o neden olacak. Resimde McKinley'in mezuniyet tişörtünü giyiyordum. | Open Subtitles | في الصورة التي أخذتها له كان يرتدي القميص نفسه |