| Hatta erkek kardeşime bir doğumgününde senin dizide Giydiğin kostümün aynısından almıştı. | Open Subtitles | لقد ابتاع لأخي حتى البدلة التي ترتديها في المسلسل، كهدية لعيد ميلاده |
| Bu Giydiğin donlar çok sıkı tutuyor. | Open Subtitles | هذه السراويل الصغيرة التي ترتديها ضيقة جدا |
| Belki senin Giydiğin Haç'ı taşımıyorlar üzerlerinde ama o kaleyi tutarlar. | Open Subtitles | ربما لايستحقوا الملابس التي ترتديها ولكن سوف يتمسكون بالقلـعة. |
| Ve eğer yanılmıyorsam, o Giydiğiniz bere bir sanatçıya daha çok uyardı. | Open Subtitles | و إن لم أكن مخطئاً فإن القبعة التي ترتديها تناسب رجل فنان فقط |
| Giydiğiniz kıyafetten, buluşma yerine kadar her şey görevin ne kadar önemli olduğunu ifade etmelidir. | Open Subtitles | كل شيء, بداية من الملابس التي ترتديها الى مكان الاجتماع و يجب ان تخبره عن خطورة المهمة |
| Seni şu Müslüman kadınlarının giydiği kara çarşafa saracağım. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع ربطك بواحدة من تلك الخيام التي ترتديها المرأة المسلمة إلا المرأة المسلمة |
| Ama bahse girerim kraliçenin Pazar günleri giydiği kıyafetin aynısı bu. | Open Subtitles | لابد وانها تشبه قماشة الملكة التي ترتديها يوم الاحد |
| Bence o taktığın şey yüzünün şekline pek de uygun değil. | Open Subtitles | انا اعتقد ان النظارة التي ترتديها كبيرة جدا علي حجم وجهك |
| Tek bildiğimiz şey; üniformalı insanlara karşı bir şeyi olduğu aynı senin Giydiğin üniforma gibi. | Open Subtitles | كل ما نعرفه أنّه كان على علاقة بأشخاصيرتدونحلاّترسمية.. مثل التي ترتديها تماماً. |
| Kızların giydiği sıkı taytlardan Giydiğin oluyor mu hiç? | Open Subtitles | أتعرفين تلك الجوارب الطويلة الضيقة التي ترتديها الفتيات هل سبق لكِ إرتداؤها؟ |
| O Giydiğin güzel ayakkabıları istiyorum. Tamam. | Open Subtitles | هذه الاحذية الجميلة التي ترتديها, انا اريدهم. |
| Giydiğin takımın kolunda etiketi duruyor hala. | Open Subtitles | البدلة التي ترتديها لا تزال العلامة على الكم |
| Evet, ve o Giydiğin de en sevdiğim takım elbisem. | Open Subtitles | نعم هذه بدلتي المفضلة التي ترتديها |
| Bu resimde Giydiğiniz takım nerede? | Open Subtitles | أين بذلة السهرة التي ترتديها في هذه الصورة؟ |
| Giydiğiniz ceket klubün Ceketiniz Oh, evet, doğru | Open Subtitles | هذه سترة النادي التي ترتديها وهذه سترتك |
| Sürdüğünüz arabadan, yediğiniz yemeğe, Giydiğiniz kıyafetlere, ilişkilerinizi kuruş biçiminize, düşüncelerinize şekil veren lisanınıza kadar her şey bir şekilde medyadan etkileniyor. | TED | من السيارة التي تقودها إلى الطعام الذي تأكله إلى الملابس التي ترتديها إلى طريقة بنائك لعلاقاتك إلى اللغة ذاتها التي تستخدمها لصياغة الأفكار-- كل هذا متأثر بطريقة ما بالإعلام. |
| Giydiğiniz boyunduruk gömleği sizin sonunuz olacak bayım. | Open Subtitles | وسترة الإضطهاد التي ترتديها |
| giydiği o daracık şortlara da bayılıyorum. | Open Subtitles | وانا احب هذه السراويل القصيرة التي ترتديها |
| taktığın cep saatini fark etmemek elimde değil. | Open Subtitles | لاستطيع منع نفسي من ملاحظة ساعة جيبك التي ترتديها |