| Senin istediğin her şeyi bilmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسف بأني اجهل كل الأشياء التي تريدينها |
| Yaptığın şey için mi yoksa işler Senin istediğin gibi gitmediği için mi üzgünsün? | Open Subtitles | آسفة لأنكِ فعلت هذا أم آسفة لأن الأمور لم تنجح بالطريقة التي تريدينها |
| Bu Senin istediğin hayat değil. | Open Subtitles | حسناً, هذه ليست الحياة التي تريدينها |
| Gücün ve istediğin kadar paran olacak. | Open Subtitles | و سوف تمتلكين هذه القوة و كل النقود التي تريدينها |
| Canın yanarsa elimi istediğin kadar sıkabilirsin. | Open Subtitles | إذا شعرت بالألم، يمكنك الضغط على يدي، بالقوة التي تريدينها. |
| Noel Baba, Noel için istediğin tüm hediyeleri dinleme sözü verdi diye hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد تذكرت لقد وعدني سانتا بأنه سوف يستمع لكل الهدايا التي تريدينها في يوم العيد |
| Olayların istediğin şekilde anlatılmasına yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتكِ على رواية الأحداث التي تريدينها أن تُحكى |
| Senin istediğin kardeş benim Zelena Daha azıyla yetinmemelisin - Oh | Open Subtitles | أنا الأخت التي تريدينها يا (زيلينا) فما كنتِ لترضي بالقليل أبداً |
| Senin istediğin şekilde değil. | Open Subtitles | ليس بالطريقة التي تريدينها |
| - Evet ve Senin istediğin şeyleri benim de istediğimi fark etmem gerekti Kasia. | Open Subtitles | (أجل، ولكيّ أدرك بأن الأشياء التي تريدينها يا (كاسيا الأشياء التي تريدينها، هي نفس الأشياء التي أريدها أيضًا |
| Senin istediğin şekilde değil. | Open Subtitles | ليس بالطريقة التي تريدينها |
| Senin istediğin kardeş benim, Zelena. | Open Subtitles | أنا الأخت التي تريدينها يا (زيلينا) |
| Bizimle istediğin kadar çalışabilirsin. | Open Subtitles | تمتلكين الوضيفه هنـا طالما المدة التي تريدينها |
| Burada istediğin kadar kalabilirsin canım. | Open Subtitles | يمكنك البقاء للمدة التي تريدينها ياحبيبتي |
| İstediğin kadar uzun süre halledebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أبقى من دونك المدة التي تريدينها |
| Telefonumu istediğin kadar kullanabilirsin, ancak dergiden aldığın miktarın %25'ini alacağım. | Open Subtitles | يمكنك إستخدام الهاتف للفترة التي تريدينها. إن حصلت على 25 بالمئة من الأجر الذي ستحصلين عليه من تلك المجلة. |
| Yatakta istediğin kadar yan yana yatarız. | Open Subtitles | سوف ننام معاً للمدّة التي تريدينها |
| Bu arada, Karen, cenazen için istediğin şarkıyı buldum. | Open Subtitles | بالمناسبة كارين لقد أحضرت الاغنية التي تريدينها لأجل جنازتك |
| Benim için istediğin eş gerçekten öyle biri mi? | Open Subtitles | فهل هذه هي حقا الزوجة التي تريدينها لي؟ |
| Dinle, istediğin şekilde ellerini tutabilirsin-! | Open Subtitles | ! إسمعي , يمكنك أن تمسكي يده بالطريقة التي تريدينها |