"التي تفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapan
        
    Bunu yapan ilk bakteri bu değil ama bu farklı bir tür. Open Subtitles الناتجة عن محطة توليد الكهرباء. انها ليست البكتيريا الأولي التي تفعل ذلك،
    Bunu yapan başka eyaletler var ama biz yapmıyoruz. TED هناك بعض الولايات التي تفعل ذلك، ولكننا لا نقوم بذلك.
    Bunu yapan ışığın dalga boylarını görebilirsiniz. TED لذا يمكنك أن تبحث في الأطوال الموجية للضوء التي تفعل ذلك.
    Şimdi yakın zamanda beyninizin içerisine bakabileceğinizi ve aynı işi yapan bölgeleri seçebileceğinizi hayal edin. TED الآن تخيلوا أنكم قريباً سيمكنكم رؤية ما بداخل أدمغتكم وأختر منطقة الدماغ التي تفعل الشئ نفسه
    Kulağa kibir gibi geliyor ancak gerçek şu ki, size anlatacağım her şeyi yapan teknoloji zaten hâlihazırda mevcut. TED ويبدو هذا مثل الكثير من الغطرسة، ولكن الحقيقة هي أن التكنولوجيا التي تفعل كل شيء على وشك إخباركم عنها موجودة بالفعل.
    Kendinizi bunu sırf yapmış olmak için yapan bu kişi gibi hissedebilirsiniz. TED و ربما تشعر بما تشعر هذه الشخصية, و التي تفعل الأمر فقط لأجل فعله.
    Bunu zaten yapan çok harika organizasyonlar var. TED وهناك منظمات مدهشة التي تفعل هذا بالفعل.
    Vinod Khosla, harika işler yapan ve ilginç olasılıkları olan şirketlere yatırım yapıyor ve ben de buna destek olacağım. TED يستثمر فينود خوسلا في العديد من الشركات التي تفعل أشياء عظيمة ولديهم فرص مثيرة، وأنا أحاول دعم ذلك.
    Bunu yapan diğer ifadeler, mutluluk şaşkınlık kızgınlık ve korku. Open Subtitles التعبيرات الأخرى التي تفعل ذلك هي السعادة و الدهشة و الغضب و الخوف
    Oh, ben bu tür işleri yapan türde bir anne olsam senin için muhteşem olurdu, değil mi? Open Subtitles اوه، ألن أكون رائعة لك إذا كنت ذلك النوع من الأمهات التي تفعل هذا الأمر ؟
    Bizimkileri her söylediklerini yapan küçük bir kız olmadığım fikrine alıştırmalıyız. Open Subtitles هذا سبب وجودنا هنا علينا أنّ نُسهل عليهم فكرة ، أنني لم أعدّ الفتاه الصغيرة بعد الان ، التي تفعل أي شئ يقولونه
    Uçak indiğinde garip garip hareketler yapan bir sürü sapık olacak. Open Subtitles إذا سقطت تلك الطائرة ، سيكون هناك بعض من سمك القروش التي تفعل بعض الأشياء الغريبة
    Hem acil hem de acil olmayan nakil yapan özel bir şirket. Open Subtitles التي تخدم منطقة ايدن فهي شركة خاصة التي تفعل كلا من نقل الحالات الطارئة والغير طارئة
    Eğer yardımı olacaksa, size bu civarda bu tür işler yapan tesislerin bir listesini verebilirim. Open Subtitles أقصد,إذا كان يساعدكم أستطيع إعطائُكم قائمه للمؤسسات التي تفعل مثل هذه الأشياء هنا
    Yani, verileri varsayılan olarak koruyan cihazları almaya gücü yeten zenginler ile cihazları onları korumak için varsayılan olarak çok az şey yapan fakirlerin mahremiyeti ve güvenliği arasında gitgide büyüyen bir uçurum var. TED هنالك الآن فجوة متزايدة بين الخصوصية والأمن للأغنياء، الذين باستطاعتهم تحمّل تكلفة أجهزة تحمي بياناتهم تلقائيًا، والفقراء التي تفعل أجهزتهم القليل جدًا لحماية بياناتهم بشكل تلقائي.
    bunun için bir şeyler yapan tek sen varsın sanırım. Open Subtitles يبدو وكأنكِ الوحيدة التي تفعل ذلك للعيش
    İnanın bana aynı şeyi yapan tek anne ben değildim. - Harika. Open Subtitles أنا لم أكن الأم الوحيدة التي تفعل هذا
    Bunu yapan tek kişi olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون الوحيدة التي تفعل ذلك.
    Sen doğru olanı yapan bir insansın. Open Subtitles انت من الناس التي تفعل الشي الصحيح
    Bunu yapan ısırık, değil mi? Open Subtitles إنها العضه التي تفعل هذا أليس كذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus