Sonra da öz farkındalık veya empati arttırma becerileri hakkında konuşurken yaptığımız bir tür esas uygulama yaparız. | TED | ثم لدينا نوع ما من الممارسة الأساسية التي نقوم به سواء كنا نتحدث عن الوعي الذاتي أو مهارات بناء التعاطف. |
yaptığımız şeylerden biri de lisanslı ürünlerle ilgilenmek. | Open Subtitles | واحدة من الأشياء الأخرى التي نقوم به هو التورط مع المرخص لهم من الناتج الرسمي. |
Burada yaptığımız bazı şeylerin gerçek dünyada suç olması tartışma konusu olabilir. | Open Subtitles | حسنا، نعم، هل يمكن القول أن بعض من الأشياء التي نقوم به هنا يمكن النظر مجرم في العالم الحقيقي. |
Bu doğal bir olgu, aynen burada TED'de yaptığımız gibi, insanları biraraya getirerek fikirleri tartışmak. | TED | انها عنصر طبيعي للتقريب بين الناس، ومناقشة الأفكار - بنفس الطريقة التي نقوم به هنا في تيد. |