| - Ne? Bizim burada ancak ciddi hukukçulara yerimiz var. | Open Subtitles | لا يوجد عندنا أماكن سوى للمحامين الجادين |
| Ben dışarıdayken, sınıfla ilgilenmesi için ciddi birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أثناء غيابي، أريد أحد الجادين أن يراقب الصف |
| Çok ciddi bir dostum bana otelden ayrılmamın iyi bir fikir olacağını ciddi bir şekilde önerdi. | Open Subtitles | احد اصدقائي الجادين اخبرني بجدية انه من الأفضل أن أغادر الفندق |
| Çok ciddi bir dostum bana otelden ayrılmamın iyi bir fikir olacağını ciddi bir şekilde önerdi. | Open Subtitles | احد اصدقائي الجادين اخبرني بجدية انه من الأفضل أن أغادر الفندق |
| Her önüne geleni almayacağız ciddi olanları alacağız ve işe yarayacak. | Open Subtitles | قد لا ننال جموعاً إعتيادية ولكن سنختار الجادين منهم وذلك سيسير في صالحنا |
| ciddi kullanıcılar düzenlemek istiyor. Değiştirmek, kendilerine uyarlamak. | Open Subtitles | المستخدمين الجادين يودون التخصيص، إنهم يريدون التعديل، يريدون أن يطوره. |
| ciddi kullanıcılar düzenlemek istiyor. Değiştirmek, kendilerine uyarlamak. | Open Subtitles | المستخدمين الجادين يودون التخصيص، إنهم يريدون التعديل، يريدون أن يطوره. |
| Pekâla ciddiye aldığım bazı adamlar ciddi bir adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إذن ... بعض معارفي الجادين أخبروني انك رجل جاد |
| Pekâla ciddiye aldığım bazı adamlar ciddi bir adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إذن ... بعض معارفي الجادين أخبروني انك رجل جاد صحيح |
| ciddi insanları sevdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنك تحبين الجادين |
| ciddi kişiler için ciddi bir düzen bu. | Open Subtitles | انه موضوع جاد للاشخاص الجادين |
| Sadece ciddi olanlar gelsin." | Open Subtitles | للأشخاص الجادين فقط." |