| Her iki taraf ta korkuyu kendi içlerine, kendi halkına yöneltti. | Open Subtitles | حوّل الجانبان مخاوفهم إلى الداخل ضد شعوبهم |
| Şimdi iki taraf da en büyük silahlarını ortaya sürdüler. | Open Subtitles | أما الآن فقد أخرج الجانبان أكبر مدافعهما |
| İki tarafta hala barış için çalıştıklarını bildirdiler. | Open Subtitles | وقال الجانبان أن الآن البحث عن السلام أصبح أكثر إلحاحاً |
| Berlin ve Almanya iki tarafın da, Sovyet ve Müttefik ülkelerin birlikleriyle temas kurabileceği tek yer haline gelmişti. | Open Subtitles | ميخائيلسيميرياغا الإدارة العسكرية السوفييتية كانت برلين وألمانيا المناطق الوحيدة حيث التقي فيها الجانبان |
| İki taraf da beni isterken bu çok yanlış bir hareket olur. | Open Subtitles | هذا ليس ذكاءاً، بينما الجانبان يريدانني |
| Her iki taraf da beni isterken bu hiç de iyi bir politika olmaz. | Open Subtitles | هذا ليس ذكاءاً، بينما الجانبان يريدانني |
| İki taraf da savaş istedi, iki taraf da savaşmak için bağnazlık alevini ateşledi ve nihayetinde az kalsın elimizdeki tek yaşanabilir gezegeni yok ediyorduk. | Open Subtitles | أراد الجانبان الحرب كلا الجانبين هوي نيران التعصب للحصول عليه وفي النهاية دمرنا تقريبا الكوكب الوحيد الصالح للسكن الذي لدينا |
| İki taraf da iyidir. | Open Subtitles | الجانبان كلاهما جيدان. |
| İki taraf da iyidir! | Open Subtitles | الجانبان جيدان دائماً. |
| İki taraf da köprüyü sapasağlam istiyor. | Open Subtitles | ويريد الجانبان الجسر سليم |
| 1916'ta, iki tarafta saldırısını yoğunlaştırıp, ikmal edebileceği ve yarıp geçebileceği bir yer arıyordu. | Open Subtitles | عام 1916 ، كان الجانبان يبحثان عن مكان يمكنهما الاختراق منه مكان يمكن فيه تركيز الهجوم ودعمه |
| - Görebildiğim kadarıyla, her iki tarafta bu konuda konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | حسنا,مما رأيته كلا الجانبان لا يريدان مناقشه هذا |
| Ve iki tarafta onu korumak için anlaşmıştı. | Open Subtitles | واتفق الجانبان على حراسته. |
| Her iki tarafın amacı karşı tarafın işini ele geçirip silah almak ve daha fazla işlere el koymaktı. | Open Subtitles | كان الجانبان يهدفان إلى الاستيلاء على عمل العدو بهدف شراء المزيد من الأسلحة والاستيلاء على مزيد من الأعمال |
| Normalde, böyle küçük balıkları havada kaparlar ama bu, iki tarafın da belli kurallara uyduğu bir anlaşma. | Open Subtitles | يتهافتون عادة على مثل هذا السمك الصغير، لكن هذه علاقة وثيقة ويعرف الجانبان القواعد. |
| İki tarafın da bulunacağı sonbahar avına katılacak. | Open Subtitles | سيحضر الصيد الخريفي حيث سيتمكن الجانبان من التوقيع. |
| Bak, iki taraf ta çıldırmış. | Open Subtitles | انظر, كلا الجانبان مجانين |