| Tamam, zeki çocuk, işimiz bittiğinde cesetleri sen çıkarırsın. | Open Subtitles | حسناً أيها المتحاذق ستقوم بسحب الجثتان عندما ننتهي |
| Peder, elimizde bu cesetleri mezarlardan çıkarılması için mahkeme emri var. | Open Subtitles | تسمح لنا بالنبش الجثتان يجب أن يؤخذا إلى كامبريدج |
| cesetleri yan yana görmek istedim sadece. | Open Subtitles | فقط أرغب في رؤية الجثتان جانب إلى جانب. |
| Benim şaşırdığım şey cesetler sülfürik asitle kaplandığı hâlde akbabaların yiyebilmesi. | Open Subtitles | ما الذي لا أستطيع تصديقه هو أن يقضم نسر على هذه الجثتان حتى بعد غمرهما بحمض الكبريت. |
| Oteldeki adamlar, cesetler, Spring olmayan tipler. | Open Subtitles | الرجلان في الفندق، الجثتان اللتان ليستا "سبرينغ"، |
| Önce bu cesetleri halletmemiz lazım. | Open Subtitles | ولكن علينا تولي أمر هاتان الجثتان أولاً |
| cesetler vahşice parçalanmış ama ne parmak izi, ne DNA, ne de doku var. | Open Subtitles | - تم تشويه الجثتان بشكل عنيف لكن ما من بصمات أو حمض نووي أو ألياف |
| Çiçeklerle süslenmiş şekilde yerleştirilmiş cesetler... | Open Subtitles | كانت الجثتان مكللتين بالزهور |