| Bu kadar paraya, bizimkiler çok ciddi sigara içişi görmek isterler. | Open Subtitles | حسناً، لذلك النوع من المال، قومي سيتوقعون بعض التدخين الجدي جداً. |
| Bu hayatımdaki tek ciddi şey ve sen buna gülüyorsun. | Open Subtitles | أنت هو الشيء الوحيد الجدي في حياتي و أنت تضحك |
| Ne kadar da uğursuz bir tarih. Oğlak burcu musun? | Open Subtitles | ياله من تاريخٍ منحوس هل أنتِ من برج الجدي ؟ |
| Oğlak'ın yeni anlaşmasını tartışmak için buluşmalıydım. | Open Subtitles | من المفترض ان نجتمع فى النهاية لمناقشة عملية الجدي الجديدة |
| Bu, Akhilleus'u yetiştiren keçi adam değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا رجل الجدي الذي درب أكيل ؟ |
| Capricorn'un ilk olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فكّرتُ الجدي كَانَ أولاً. |
| Daha ne kadar gerçekten ciddi olan bu konu hakkında konuşmaktan kaçınacağız? | Open Subtitles | إلى متى سنقوم بتجنب الحديث عن هذا الشيء الجدي الذي حصل ؟ |
| Sanırım bu tatilde ciddi bir kişisel gelişime tanık olduk. | Open Subtitles | اعتقد أننا رأينا بعض النضوج الشخصي الجدي في هذه الرحلة |
| Julie, babanı geri getireceksek ciddi bir ambalaj yapmalıyız. | Open Subtitles | أوه، رجل، جولي، إذا نحن ذاهبون إلى إستعد أبك نحن سيكون عندنا ليعمل بعض التغليف الجدي. |
| Grubun davranışlarında ciddi bir rahatsızlık ve endişe var. | Open Subtitles | سلوك المجموعه يشير الى الهياج والقلق الجدي |
| Cole'un yapması gereken ciddi işleri var. Onu rahatsız etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كول لديه بعض العمل الجدي ليفعله وأنا لن أدعك أن تشوشيه |
| - Yok bir şey. Bay ciddi Amerikalı. | Open Subtitles | لا شيء أنت جدي جداً أيها اليسد الأميركي الجدي |
| Eğer hırsızlık kumarhane içinde yapılır da Oğlak tam zamanında engel olursa, | Open Subtitles | إذا كانت السرقة ستتم في الكازينو و الجدي يصل في الوقت المناسب لافشالها |
| Oğlak dönencesinin her iki tarafında da böylesine bir efsane olmasaydın bu malzemelerle patlayıcı yapma konusunda benimle dalga geçtiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | حسنٌ إذا لم تكن خرافة في جهتي مدار الجدي لعتقدت أنك تضحك علي |
| Ama ay Oğlak burcunun ikinci merhalesindeyken telefonu kullanamazsın değil mi? | Open Subtitles | عند اكتمال القمر للمرة الثانية في برج الجدي ؟ |
| Annen sürekli bana ikimizin de Oğlak burcu olduğunu söyler dururdu. | Open Subtitles | أمك كانت تشير دائما إلى أن كلانا من برج الجدي |
| Gri saçlı beyefendi. Esmer tenli. Oğlak burcu. | Open Subtitles | شعره رمادي داكن جداً ، من برج الجدي |
| Herhâlde o keçi kafası pek işe yaramadı. | Open Subtitles | أعتقد أن رأس الجدي لم ينجح في النهاية |
| "Babamın iki zuzime aldığı bir küçük keçi." | Open Subtitles | "الجدي الصغير الذي إشتراه والدي للزوزيمين" |
| Yaşlı keçi dumanın içinde saklardı, öyle yapardı. | Open Subtitles | الجدي العجوز سيختبأ فى الضباب، صحيح. |
| Tropic of Capricorn'u okuyorduk birbirimize. | Open Subtitles | كنا نقرأ من "مدار الجدي" |
| Gördünüz mü beni, ben bir bahriyeliyim. İşimizi ciddiye alıyoruz. | Open Subtitles | أسمعني , أنا جندي من البحرية ونحن نعنتي بالعمل الخطير الجدي |