| yerçekimsel kuyular büyük bir olay için bir araya toplanıyorlar. | Open Subtitles | إنّ آبار الجذبية تتجمع سوية إلى حدث هائل وحيد |
| Bir kez yeterli malzeme ve yeterli kütleye ulaşıldığında yerçekimsel kuvvet güçlü bir hal alır. | Open Subtitles | متى تحظى بالموادّ الكافية، والكتلة الكافية تصير القوّة الجذبية أقوى |
| Dünya birçok farklı yerçekimsel etkiye maruz kalıyor sadece Jupiter gezegeninde de değil. | Open Subtitles | الأرض تخضع إلى الكثيرِ من التأثيرات الجذبية المختلفة والشد ليس أقل، من كوكب المشتري. |
| Çektiği o yer çekimsel dalgalarla koca bir mahalleyi ezebilir. | Open Subtitles | بموجات الجذبية التي يقوم بها، فيمكنه تفجير كامل البلدة |
| En küçük ölçekten, en büyük ölçeğe çekimsel etkileşimler ve çarpışmalar aslında evrenimizi çok güzel bir yer yapıyor. | Open Subtitles | من أصغر نطاق لأكبر نطاق فإن التفاعلات الجذبية والتصادمات هي ما تجعل كوننا هذا المكان الجميل |
| yerçekimsel savaş -- | Open Subtitles | المعركة الجذبية العنيفة |