| Haklıymışsın, cerrah retroperitoneal boşlukta, böbreğin arkasında bir kanama buldu, ama nedenini bulamadı. | Open Subtitles | أنت محق وجد الجراح نزيفاً خلف الكلية بغشاء التجويف البطني لكن دون سبب |
| Askerler yaratığı yakalayacak, cerrah bağırsaklarını çıkaracak sen de zehirli kısımları buraya getireceksin. | Open Subtitles | الجنود سيمسكون بالفضائي و الجراح سيخرج أحشائه وأنت ستُهربُ الأجزاء السامة إلى هنا |
| Hayatım boyunca bu cerrah gibi adamdan çok gördüm, diyeceğim: Asla yakandan düşmezler. | Open Subtitles | عرفتُ رجال مثل الجراح طول حياتي وأنا أؤكد لك بأنه لن يتركك وشأنك |
| Arkadan uğursuz bir müzik çalıyor, cerrahın yüzünden dökülen boncuk boncuk terler. | TED | موسيقى حزينة تشتغل في الخلفية قطرات من العرق تنزل من وجه الجراح |
| Finn'in dönüşü eski yaraları iyileştirmek ve sıkıntıları düzeltmek için bir fırsat. | Open Subtitles | وهو عائلتنا. عودة الفنلندي فرصة لرأب الجراح القديمة وإصلاح ما هو مكسور. |
| Bizler sınıflarımızın cerrahı olabilir miyiz? | TED | هل نستطيع أن نكون كذلك الجراح لأٌقسامنا؟ |
| Ama asıl tuhaf nokta şu, yaralar açıldığı gibi dağlanmış. | Open Subtitles | ولكن هنا الجزء الاغرب الجراح تم كيها تماما كما صنعت |
| Ne yazık ki, o ilk vakada semptomları doğru bir şekilde tanımlayan genel cerrah arkadaşım ölenlerden biri oldu. | TED | للأسف صديقي الجراح العام الذي حدد الأعراض في الحالة الأولى بشكل صحيح أصبح أحد الضحايا. |
| cerrah göreve hazırdı ve müdahale başladı. Hemşire oradaydı. | TED | الجراح كان حاضرا ومعقما. الممرضة كانت موجودة هناك. |
| robottan istediğimiz, cerrah görevi gerçekleştiriyor ve biz robotun hareketlerini kaydediyoruz. | TED | ما نقوم به هو أن نطلب من الروبوت، الجراح القيام بالمهمة، ونقوم بتسجيل حركات الروبوت. |
| cerrah burada ilyak kanadından bir miktar kemik alır tam burada bulunur ve bu kemiği vücutta başka bir yere yerleştirir. | TED | وما قد يفعله الجراح هو أخذ بعض العظم من العرف الحرقفي الخاص بك، والذي يقع هنا، ومن ثم يقوم بزرعه في مكان آخر في الجسم. |
| cerrahın kullandığı bu alet yönteminde, cerrah cihazı alır ve hastanın karnını delene kadar bastırır. | TED | والطريقة التي يستخدم فيها الجراح هذه الأداة انه يأخذها ويضغط بها بإتجاه البطن حتى تثقب البطن |
| Eğer cerrah dikkatli değilse, doğrudan beyne zarar verebilir. | TED | وإذا لم يكن الجراح حذر , يمكنه أن يندفع مباشرة داخل الدماغ |
| Hastaneye varıldığında cerrah çocuğa bakıyor ve "Ameliyat edemem." | TED | وينظر الجراح إلى الصبي عندما يصل ويقول، لا أستطيع إجراء العملية |
| Müzisyen, müzik araştırmacısı, cerrah ve insan işitme uzmanı Charles Limb Johns Hopkins Üniversitesi'nde profesördür ve müzik ile beyin üzerinde çalışır. | TED | الموسيقي، والباحث الموسيقي، الجراح وخبير السمع تشارلز ليمب هو أستاذ في جامعة جونز هوبكنز ويدرس الموسيقى والدماغ. |
| Şimdi el kaldıralım -- önemli değil -- ama ilk başta cerrahın erkek olduğunu düşündüyseniz el kaldırın. | TED | والآن لنرفع أيدينا، لا بأس ارفع يدك إذا افترضت مُقدماً أن الجراح رجل؟ |
| Hayatımızı kısıtlayan yaraları iyileştirmek için çok fazla çaba gerekir. | Open Subtitles | إنه يأخذ كثيرًا من الجهد لتضميد الجراح التي تقيد حياتنا |
| Hatırlıyorum da;cerrahı,ameliyata gitmeden hemen önce durdurmuştum. | Open Subtitles | أتذكر أننى قد أوقفت الجراح قبل أن يدخل جراء العملية |
| Kendi kendimizin sebep olduğu yaralar da dahil, yaşadığımız keder için köleliği, sömürgeciliği ve yeni sömürgeciliği suçladık. | TED | ألقينا اللوم على العبودية والاستعمار والاستعمار الجديد للمحن التي عشناها، بما فيها الجراح التي سببناها لأنفسنا. |
| Yani siz, Doktor ya da cerrah ne yapiyor acaba diye anlamaya calisirken, o vucudunuzu kesmis, desmistir, coktan yanınızdan ayrilmistir bile. | TED | إذن، وبينما أنت تحاول أن تستعيد وعيك ، مايفعله الدكتور , الجراح بينما يقوم باختراق جسدك , قد ذهب بعيدً |
| yaraların derinliği ve yapısı katilin çok yakından ve kişisel bir nedenle yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | عمق وطبيعة الجراح تُخبرني أنّ القاتل كان قريباً منه تماماً. |
| cerraha ulaştıklarına göre ona ulaşmaları da çok uzun sürmez. | Open Subtitles | مهلاً ، إذا وصلت إلى الجراح الوحيد هناك فترة قبل أن يصل إليه |
| Ama çok derin ya da kemiğe çok yakın bir yara ne kadar çok çabalasanız da kanamayı durduramazsınız. | Open Subtitles | لكن بعض الجراح تكون عميقه جدا أو قريبه من العظم ومهما عملت عليها لا يمكنك ان توقف النزف للدماء |
| cerrahtan öncelikli olarak kalp kapakçığına bakmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب من الجراح أن ينظر بالصمام القلنسي أولاً |
| Kırık çenenizi düzelten cerrahım. | Open Subtitles | أنا الجراح الذي عالج فكك المكسور. |
| Sen baş cerrahsın. | Open Subtitles | أنت الجراح الرئيسي. |
| Albay. Ben Duke Forrest, yeni cerrahınız. | Open Subtitles | اوه، كولونيل انا ديوك فورست الجراح الجديد |
| 2014 yılında Dr. Adams'ın selefi, sigara ve sağlık üzerine yazılan sağlık Bakanlığı Başhekimi raporunun ellinci yılını duyurdular. | TED | في عام 2014، أطلق سليف د.آدمز الذكرى الم 50 لتقرير الجراح العام عن التدخين والصحة. |