| - Ben Bowers'a Oksikodon yazdı ve Ben Bowers aşırı doz Oksikodon'dan öldü. | Open Subtitles | لقد كتب وصفة الكيسكودوني لبن وبن توفى بسبب الجرعة الزائدة من هذا الكيسكودوني. |
| Bu bizim aşırı doz tatbikatımız oldu çünkü o zaman tek yapabileceğimiz buydu. | TED | لقد أصبح هذا تدريبنا على الجرعة الزائدة لأنه في ذلك الوقت، كان كل ما يمكننا القيام به. |
| aşırı doz alma olaylarının pek çoğunun intihar olduğunu söylemiştim ama sonra düşünmeye başladım. | Open Subtitles | قلت إنها سببت بسبب الجرعة الزائدة التي كانت إنتحاراً في العادة لكني فكرت |
| Biri Aşırı dozdan ölürse, etrafta vücut sıvıları olur. | Open Subtitles | أين سوائل الجسم الناتجة من الجرعة الزائدة بول .. |
| Aşırı dozdan ölenlerin çoğunda sindirim tamamlanmamış olmaz mı? | Open Subtitles | الموت من الجرعة الزائدة يحدث قبل الهضم الكامل .. أليس كذلك ؟ |
| Aşırı dozda ilaç. | Open Subtitles | الجرعة الزائدة |
| Sidney'de gerçek Victor için hazırlattığım yüksek doz vakasından sonra, kendime özel MI6 ajanımı elde etmiş oldum. | Open Subtitles | لذا, عندما وضعت تلك الجرعة الزائدة للفائز الحقيقى فى سيدنى فزت لنفسى بعميل ام اى6 الخاص بى |
| - Aşırı dozda Digitalis'le. | Open Subtitles | التي حدثت له بفعل الجرعة الزائدة من العقاقير |
| Onun hastalığında, aşırı doz almak daha kolay. | Open Subtitles | اذا مع حالة قلبه, الجرعة الزائدة أمر سهل |
| Malibu Canyon High daki aşırı doz vakalarına rağmen, | Open Subtitles | على الرغم من الجرعة الزائدة في ثانوية ماليبو |
| aşırı doz kullanımından yeterince endişe etmiyormuşum gibi konuşma şöyle. | Open Subtitles | وكأنني لست قلقة بما يكفي بسبب الجرعة الزائدة |
| aşırı doz eroin alıp boğularak ölmesini seyrettim. | Open Subtitles | راقبتها وهي تحتضر خنقاً جراء الجرعة الزائدة |
| aşırı doz artık kesinlikle zorla satışa benziyor. | Open Subtitles | الجرعة الزائدة تبدو بالتأكيد احتمالا بعيدا الان |
| Ama intihar ya da kazayla aşırı doz gibi gözükmüyor mu daha çok? | Open Subtitles | لكن الإنتحار أو عرضي الجرعة الزائدة على الأرجح، لا؟ |
| Annesi aşırı doz sonrasında O gündü. | Open Subtitles | كان ذلك اليوم بعد أن أخذت أمه الجرعة الزائدة |
| Daha önce karşılaştığım aşırı doz durumlarına benzemiyor. | Open Subtitles | حالة الجرعة الزائدة هذه ليست كأي حالة سبق أن شهدتها |
| Böylece tüm taşıyıcılara tek seferde aşırı doz verebilir. | Open Subtitles | اذاً بأمكانهم ادارة الجرعة الزائدة لكل حاملين الرقاقة دفعة واحدة |
| Ama şimdi Aşırı dozdan giderse tuhaf görünür. | Open Subtitles | ولكن إن منحناه الجرعة الزائدة الآن, سيبدو الأمر مثيراً للريبة |
| Aşırı dozdan gitmezsiniz ama biraz alkolle karıştırıldığında başınız derde girer. | Open Subtitles | قلق، لن تُسبب الجرعة الزائدة ذلك، لكن عندما يُمزج بالكثير من الكحول يُسبب الكثير من المشاكل. |
| Doku, Aşırı dozdan sonra uyuşturucuyla doluydu. | Open Subtitles | نسيج كليته كان يعجّ بالمُخدّر بعد تناوله تلك الجرعة الزائدة |
| Sidney'de gerçek Victor için hazırlattığım yüksek doz vakasından sonra, kendime özel MI6 ajanımı elde etmiş oldum. | Open Subtitles | لذا, عندما وضعت تلك الجرعة الزائدة للفائز الحقيقى فى سيدنى فزت لنفسى بعميل ام اى6 الخاص بى |
| Aşırı dozda uyuşturucudan. | Open Subtitles | الجرعة الزائدة. |