| Aynı Musa etkisi yapıyorsunuz! Kalabalık Kızıl Deniz gibi açılıyor. - Faces'i tanırlar. | Open Subtitles | انتم لديكم تأثير كموسي ، الجموع تقسمت كالبحر الاحمر |
| Kalabalık hâlâ dışarıda, dışarı çıkmasan iyi edersin. | Open Subtitles | الجموع مازالت في الخارج من اﻷفضل الا تخرج |
| Sonra, öfkeli Kalabalık hayranı linç etti. | Open Subtitles | القهوة من فضلك سادة بواسطة الجموع الغاضبة |
| Ayrıca coşkuyu artırmak için, kalabalığın arasına karışmış askerlerimiz var. | Open Subtitles | نعم، فلدينا جنود مندسون بين الجموع لإشعال حماسهم |
| Ellerinde bombayla kalabalığın içinde üç, tetikte bekleyen dört adam olacak başarısız olurlarsa diye. | Open Subtitles | ثلاثة رجال بين الجموع بالقنابل أربع آخرين مستعدين في حال اخفقوا الثلاثة |
| Kalabalığı tahrik edip, elçiliğe girişini gizlemek için, iki tane protestocuyu vurdu. | Open Subtitles | لحدوث كل هذا لقد قام بإطلاق النار على اثنين من المتظاهرين لحشد الجموع وتغطية امر دخوله الى السفارة |
| Sakin ol. Bu kalabalıkta dolandırıcı bir Scarback'i rahibi kaçırmak kolay değil. | Open Subtitles | اهدأ, من الصعب أن تميز أحد من أصحاب الندب بين هذا الجموع |
| Kalabalık toplanıyor ve bu süper kahramanın evini gözetlemek istiyor. | Open Subtitles | والآن، الجموع محتشدة من أجل رؤية البطل الخارق المجاور. |
| Kendini tehlikede hissedersen, Kalabalık yerlerden ayrılma ve ıssız yerlerden kaçın. | Open Subtitles | فابقي على مقربة من الجموع وتجنبي الأماكن المنعزلة |
| (American Gut: Bu haritanın neresindesin?) Bu şimdiye kadar bildiğimiz en Kalabalık ve bağış almış proje | TED | هذا يعد اكبر مشروع علمي ممول من الجموع الذي نعلم عنه اكثر من 8,000 شخص حتى الان سجلوا للمشاركة . |
| Ve sonra aniden Kalabalık açılıyor işte orada. | Open Subtitles | ثم فجأة تفرقت الجموع وها هو قد ظهر |
| Ama Bobby üzerine doğru gelen, büyük bir Kalabalık gördü. | Open Subtitles | لكن بوبي شاهد الجموع تتجه نحوه |
| Ve Kalabalık ona tezahüratta bulunuyor. | Open Subtitles | الجموع ترد له التحية |
| Öyle sıradan, kalabalığın içindeki yalnızlıktan söz etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتحدث عن الشعور التقليدي بالوحدة وسط الجموع |
| Orada kalabalığın ötesinde bir yerlerde... | Open Subtitles | في مكان ما بعد الحافة بين الجموع |
| kalabalığın arkasına geç | Open Subtitles | قف من الجموع بالخلف يجب ان اقابل مانسي |
| Evet çünkü sen hiç o sürekli hıçkıran ayyaşla dans etmek zorunda kalmadin. kalabalığın ortasında arkana geçip Midye açmaya çalışır gibi | Open Subtitles | هذا لانه لم يسبق لك ان رقصت مع ذلك الوغد ليدير وجهك عن الجموع ويمسك بمؤخرتك وكانه يحاول ان يفتح المحار حسنا اذن ماذا عن اولادهم؟ |
| Suyun üstünde yürüyen, Kalabalığı besleyen adam suçlu değildir. | Open Subtitles | ليس الرجل الذي يمشي على المياه الذي يغذي الجموع. |
| Ve gösteri bittiğinde taksiler tüm Kalabalığı dağıtsın. | Open Subtitles | المنتشرة في سيارات الأجرة أسرع الجموع بعيداً عند إنتهاء العرض |
| Cuma günü,Kalabalığı kontrol etmek için görevlerinizi belirleyeceğim. | Open Subtitles | يوم الجمعه ، اكلفكم للسيطره على الجموع |
| Öldürüldüğünde elinden tutuyordum gün ortasında, kalabalıkta. | Open Subtitles | كنت امسك يده عندما قتل في وضح النهار وفي وسط الجموع |
| Bu gece kalabalıkta, kimi takip ediyordun ? | Open Subtitles | إذا ، لماذا كنت تجرى بين الجموع الليلة ؟ |