| Ülkemizde kabul edilen aşırı derecedeki Özgürlük düzeni saçmalığı gibi değil. | Open Subtitles | ليس هذا على الكلام الفارغ المنظّم الذي يعبر الحريّة في بلادنا |
| Bu kötü zamanlarda hepimiz Özgürlük için fedakarlık yapmak zorundayız hanımefendi. | Open Subtitles | ،في هذه الظروف الصعبة، سيدتي .علينا جميعاً التضحيّة من أجل الحريّة |
| Hayır, çünkü tamamen izleme üzerine kurulu bir dünyada gerçek Özgürlük görülmemekte yatıyor. | Open Subtitles | كلّا، بل لأن في عالم مراقب بالكامل تكمُن الحريّة الحقّة في ألّا تُرى |
| Buraya gelmeyi seviyorum. Çok özgür hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أحبّ القدوم إلى هنا أشعر بمنتهى الحريّة |
| Ben Özgürlüğün sesi için savaşıyorum, sense kontrolü elde tutmak için. | Open Subtitles | ,الآن، أنا أكافح من أجل صوت الحريّة وأنتِ تكافحين لإبقاء السيطرة مُحكمة |
| Ama çubukların etrafından özgürlüğe yürümüyoruz çünkü biliyoruz ki, dikkat etmek gerekir. | TED | لكننا لا نمشي حول القضبان إلى الحريّة لأننا نعلم أن هناك مأزق. |
| Müziği sevmek, özgürlüğü sevmek demek. | Open Subtitles | إن كنتَ تحبُّ الموسيقى، فأنتَّ تحبُّ الحريّة. |
| 1791 yılında, koloninin köleleri isyan çıkarınca, Christophe Özgürlük için savaşmak için başka bir fırsat buldu. | TED | في 1791، أعلن عبيد المستعمرة التمرد، سنحت الفرصة الثانية لكريستوف للكفاح من أجل الحريّة. |
| Ah, büyük olaylar- ...Özgürlük, haklar, adalet. | Open Subtitles | اوه قضايا كبيرة الحريّة, الحقوق, العدالة |
| Arkadaşlar, yağmur sezonundan önce Özgürlük savaşçılarını... ezmemiz çok acildir. | Open Subtitles | ايها المناصرون ، من المهم أن نحطم محاربوا الحريّة قبل موسم الأمطار |
| - Bu bir Duraksız Özgürlük video bültenidir. | Open Subtitles | هذه هي نشرة الحريّة المرئية المستمرة أنت |
| Doğru an geldiğinde, Özgürlük işaret fenerimizi tutuşturacağız ve bu korkunç kabustan kurtarılacağız! | Open Subtitles | عندما يحين الوقت المناسب، سنشعل مشعل الحريّة وسيكون المنقذ من هذا الكابوس السيئ ما رأيك؟ |
| Artık bize biraz da olsa Özgürlük, eşitlik ve hepsinden öte bahsedilen birliği verme zamanları geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت أعطونا بعض من تلك الحريّة قبل كل شيء الأخوة و المساواة |
| Özgürlük, kazıklanmanın bir diğer adı, başka bir şey değil. | Open Subtitles | الحريّة مجرّد كلمةٍ أخرى لوسيلة إضافيّة لخداعك |
| Zaman Lordunun DNA'sı her şeyi karıştırdı. Birazcık Özgürlük verdi. | Open Subtitles | الحمض النووي لسيد الزمن إختلط جزئ قليل من الحريّة |
| Ben de Özgürlük Heykeli'ndeki manzaranın güzel olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أظنّ بأنّ المنظر من على تمثال الحريّة رائع |
| Ama bu Özgürlük, kuşların hayatta kalabilmeleri için üstesinden gelmeleri gereken birçok sorunu da beraberinde getirir. | Open Subtitles | لكن تجلب هذه الحريّة العديد من تحدّيات البقاء، التي يجب أن تتعامل معها الطيور في لحظات محوريّة في حياتهم. |
| kendin olmalısın. özgür olmalısın, kendi alanın olmalı. | Open Subtitles | إنفردي بنفسك, لتنعمي ببعض الحريّة, وتنفّس الصعداء. |
| Bizim için Özgürlüğün bedeli yoktur. | Open Subtitles | و بالنّسبة لنا، الحريّة هي الّتي لا تقدّر بثمن |
| İşte bu o. Kasabanın insanlarını özgürlüğe ulaştırmak benim görevim. | Open Subtitles | هذه هي، إنّها مُهمّتي قيادة أهل هذه البلدة إلى الحريّة. |
| Irukanji sizi özgür kılacak, gerçek özgürlüğü tanıyacaksınız. ve bütün günahlarınızdan arınacaksınız. | Open Subtitles | "الفايروس سيحرّرُك، الحريّة الحقيقيّة ويطهرك مِن كلّ ذنوبك" |
| Bu pek bana göre değil. Bu kişisel özgürlükle alakalı. | Open Subtitles | هذا صعب عليّ، إن هذا حول الحريّة الشخصية |
| Bu da bana sonuçlar olmadan yaşama özgürlüğünü verdi. | Open Subtitles | و ذلك أعطاني الحريّة لأعيش دون عواقب |
| İşte bankamız, Liberty Capital, size bu konuda yardım edecek. | Open Subtitles | حسناً, الآن مشروع عاصمة الحريّة ستساعدك في هذا |
| Askerler, esirlik için değil, hürriyet için savaşın. | Open Subtitles | ايها الجنود، لا تحاربوا من أجل العبودية حاربوا من أجل الحريّة |