| Yani asıl ekonomik temeli düzeltmek, bu partizan kimlikleri aşmak anlamına geliyor. çünkü kutuplaşmamıza neden olan nihayet bu temeldir. | TED | و هكذا بالإتيان بالمادة بالشكل الصحيح هو أن نقوم بسحق الهويات الحزبية. لأن المادة هي ما تشكل استقطابنا في النهاية. |
| Şehir meclisinde bazı politik tıkanmalar ve bazı partizan atışmalar yaşanıyor. | Open Subtitles | مجلس المدينة لديه بعد الجمود السياسي و بعض المشاحنات الحزبية |
| partizan politikalar için zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس الوقت الآن للسياسة الحزبية |
| Ancak Zogby Poll şirketinin araştırmasına göre partideki hakim görüş, Durant'i destekler yönde. | Open Subtitles | ولكن إستطلاع لـ"زوغبي الوطنية" يظهر تأييد واسع للديورانت عبر الخطوط الحزبية |
| Ancak Zogby Poll şirketinin araştırmasına göre partideki hakim görüş, Durant'i destekler yönde. | Open Subtitles | ولكن إستطلاع لـ"زوغبي الوطنية" يظهر تأييد واسع لـ(دورانت) عبر القنوات الحزبية |
| Ama bu partisine körü körüne bağlı olmadığını gösterir. | Open Subtitles | -لاكن قدتضهر نفسك فوق القيادة الحزبية |
| Ama bu partisine körü körüne bağlı olmadığını gösterir. | Open Subtitles | -لكن تأنيين بنفسكِ عن القيادة الحزبية |
| partizanlık sorunu çözmek için hâlâ aşmamız gereken uzun bir yol var. | TED | ما زال الطريق طويلاً قبل حل مشكلة الحزبية. |
| Büyük bir başarı, bir kez daha ispatladı ki partizan taraflı politikaların üzerine çıkabilirsek Amerika göklere tırmanabilir. | Open Subtitles | بأننا إذا استطعنا التخلى عن خلافات السياسة الحزبية ...إنجاز كبير يبرهن ثانية فأمريكا تستطيع التطلع إلى السماوات |
| partizan politikacıları ve Peter'ı bu olayın dışında tuttu. | Open Subtitles | والذي لن يتلاشى بسبب الحزبية السياسية |
| Son olarak, partizan engeli var. | TED | وأخيراً، حاجز الحزبية. |
| Ama partizanlık bazlı bilişsel çelişki insanların partiyle tutarsız veya parti liderini gözden düşüren kanıtları inkar etmelerine sebep olabilir. | TED | لكن التنافر المعرفي القائم على الحزبية يستطيع أن يدفع الناس لرفض الأدلة التي لا تتفق مع خط الحزب أو تشوّه سمعة قادة الحزب. |